Türk dünyası toplulukları arasında ortak iletişim dilinin oluşturulması meselesi, son yıllarda üzerinde en çok durulan konulardandır. Küreselleşen dünyada politik, ekonomik ve medeni ilişkileri en üst düzeyde kurabilmeleri için Türk topluluklarının ortak bir konuşma diline olan ihtiyaçları her geçen gün artmaktadır. Ortak konuşma dilinin oluşturulması sürecinde alfabe ve imla ile ilgili problemlerin ortadan kaldırılması ise bu yolda atılacak adımların en önemlilerindendir. Türkler bugüne kadar Göktürk, Mani, Soğut, Uygur, Brahmi, Tibet, Süryani, İbrani, Grek, Arap, Kiril ve Lâtin yazı sistemlerinden istifade etmişlerdir. 1991 sonrası kurulan yeni cumhuriyetler, Türk kültüründe asırlardır var olan alfabe değiştirme pratiğine yabancı değillerdi. Çünkü bu yeni cumhuriyetlerdeki halklar, bir asır içinde üç kez alfabe değişikliği yaşamışlardı. Ortak iletişim dilinin oluşturulması noktasında ise Türkiye’nin merkez olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Hem en çok Türk nüfusun yaşadığı ülke olması, hem günümüzde Türkiye Türkçesi olarak adlandırılan lehçenin kesintisiz olarak yaklaşık 1000 yıldır Anadolu topraklarında devlet ve bilim dili olarak kullanılması yoluyla günümüze ulaşmış olması, hem de diğer Türk devletleriyle kurulmuş olan kültür, ticaret ve eğitim ilişkileri Türkiye’yi bu bakımdan öne çıkarmaktadır. Ayrıca, Türkiye’de kuralları net olarak belirlenmiş ve yerleşmiş bir alfabe kullanılıyor olması da üzerinde durulması gereken bir durumdur.
Türk halkları ortak iletişim dili Türk soylu ortak Türkçe alfabe
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 18 |
Açık Erişim Politikası