Eski Türk hâkimiyet anlayışı, tahta çıkma hususunda bütün hanedan üyelerine eşit hak tanımaktadır. Hükümdarın sağlığında oğullarından birini veliaht tayin etmesi ve bu veliahtın da tahta çıkması, meseleyi çözmemektedir. Mesele, genellikle “kuvvet ve mücadele yöntemi” ile çözülmektedir. Bu durum Selçuklu devrinde de değişmemiştir. Büyük Selçuklu sultanı Alp Arslan, sağlığında oğlu Melikşâh’ı veliaht tayin edip, gerekli bütün önlemleri aldıysa da Melikşâh, iktidarını korumak için amcası Kirman meliki Kara Arslan Kavurt’a karşı iktidar mücadelesi vermek zorunda kalmıştır. Sultan Melikşâh bu mücadelede, vezir Nizâmü’l-Mülk’ün desteği ve yardımı ile Kavurt’a galip geldiği gibi, iktidarına karşı çıkan güçleri de (Türkmenler, Selçuklu ordusu) birer birer bertaraf etmiştir. Dolayısıyla Sultan Alp Arslan’dan sonra oğlu Melikşâh’ın iktidara gelişi, tamamen Türk hâkimiyet anlayışına uygundur
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Açık Erişim Politikası