Karagöz ,which is one of the most important types of National Turkish Theatre and is known as an extention of “shadow play” peculiar to Eastern countries in Turkey, had witnessed the most brilliant period of the Ottoman Empire, but nowadays it unfortunately struggles for survival on the hands of the masters as the last representatives of this art and by some special efforts. In these days, Karagöz is not able to draw the attention of Turkish people spend most of their time in front of the televisions and computers anymore, and lives in the memories of the older individuals as an ancient memory. However, what desired is to create Karagöz by people who share the same culture, like every local culture component to be kept till today and make exist in the future and to be contributed for culture tourism. We believe that it’s hard to obtain lo be insistent about keeping Karagöz in theatre screen and to force into periodic time spaces like Ramadhan month. For us, by removing Karagöz and Hacivat typecastings from the screen and currently to dress anything we have, shortly to bring back life seems possible. For example some global saying such as Human Rights and Women Rights should be written on the comics that includes the Hacivat and Karagöz figures. Thus, these global sayings should be made more familiar for people. Hacivat and Karagöz cartoons should be broadcasted on the TV. As we know, with the childeren menus of Mc Donald’s, the toys of the Walt Disney heros are given. Instead of this as an alternative, the toys of Hacivat and Karagöz should be given in some restourants as a gift. It is undoubtly true that, it is possible to take attention to Karagöz and Hacivat by constructing the themes of them according to social reality without denying the fact that it is an imagine and a light miracle
Doğu ülkelerine has bir sanat olduğu anlaşılan "gölge oyunu"nun bizdeki uzantısı ve geleneksel Türk tiyatrosunun en önemli türlerinden biri olan Karagöz, İmparatorluk günlerinde en parlak dönemini yaşamış, günümüzde ise ne yazık ki yalnızca bazı özel gayretler ve bu sanatın son temsilcisi olan ustalar elinde varlığını sürdürme savaşı vermektedir. Bugün televizyon ve internetin başında vakit geçiren Türk toplumunun Karagöz artık ilgisini çekmemekte, yaşı müsait olanların hafızasında eski zamanların bir hatırası olarak yaşamaktadır. Oysa ki, arzu edilen, Karagöz'ün de aynı kültürü paylaşan insanlar tarafından yaratılıp, yaşatılan her yerel kültür unsuru gibi günümüze kadar getirilip, geleceğe aktarılması ve kültür turizmine katkıda bulunmasıdır. Karagözü yalnızca perdede tutmak konusunda ısrarlı davranarak ve Ramazan ayı gibi periyodik zaman aralıklarına sıkıştırarak bunu sağlamanın zor olduğu kanaatini taşıyoruz. Bizce Karagöz ve Hacivat tiplerini perdeden indirerek ve güncel olan, günümüze dair ne varsa üzerlerine giydirerek, kısacası hayata katarak bunu sağlamak mümkün görünmektedir. Örneğin sokaklara insan hakları, kadın hakları vs gibi bir takım evrensel söylemleri onların ağzından söyleten afişler asılarak, bu ifadeler daha tanıdık hale getirebilir. Çizgi kahramanlar formunda ekranlardan çocuklara seyrettirebilir. Mc Donalds çocuk menülerinde çocuklara hediye olarak verilen Walt Disney kahramanlarına alternatif olarak bazı lokantalar çocuklar için Karagöz Hacivat figürlerinin bulunduğu hediye paketleri hazırlayabilir vb. Kuşkusuz Karagözün bir hayal ve ışık mucizesi olduğu gerçeğini göz ardı etmeden, temalarını sosyal realiteye göre yeniden inşa ederek, yeniden merak uyandırmak da mümkün olabilir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 1 Sayı: 12 |
Açık Erişim Politikası