Ottoman poets mentioned many scenes of nature and everyday life into their poems. Since XVIth century, shadow play having an important place in the social life of the Ottoman has began to processed in all vitality in poetries. In XIXth and XXth century, for the purpose of forming a national or western literature Turkish poetry had been accused of being old, cliche, artificial and breaking from social life. In fact Turkish poetry mentioned many indications and details about social life. Moreover it can be said that the speciality, which ordinary scenes of daily life place into poems with many references. This is characteristic feature of the classical poetry. It doesn’t seem possible that such poetry tradition doesn’t use Karagoz plays which affect Ottoman-Turkish society deeply as a poem materiel. The perde ghazal read by Hacivat in preface of Karagoz plays carries all the features of classical poem in terms of form and content. However, relationship between poetry and shadow play is not limited with this. Many divan poets who wanted to add a different flavor to their poetries tried to get original images with the elements of shadow play. Even if figured in previous centuries, the name of Karagoz has taken place in poetries especially as from XVIth century and this shows that shadow play gained a national and local character in this century. When the function of Karagoz generally is searched in poetries, tips related to how Ottoman society evaluated this game can also be seen. In this study, it is going to be emphasized how Karagoz was used as a poem material, in which ways it was mentioned to poems and to be given the wordbook of the words used in poems in order to refer to shadow play
Shadow play Karagoz classical Turkish poetry perde ghazel image
Osmanlı şairleri tabiatın ve günlük hayatın pek çok sahnesini şiirlerine taşımıştır. XVI. yüzyıldan itibaren Osmanlı sosyal hayatında önemli bir yer tutan gölge oyunu da şiirlerde tüm canlılığıyla işlenmeye başlamıştır. XIX. ve XX. yüzyıllarda Millî ya da Batılı bir edebiyat teşekkül ettirebilmek gayesiyle eski, klişe, yapay ve sosyal hayattan kopuk olduğu töhmeti altında bırakılan klâsik Türk şiiri; aslında sosyal hayata dair pek çok tezahürü ve teferruatı konu edinmiştir. Hatta gündelik hayatın sıradan görüntülerini birçok gönderme ile şiire sokabilme hassasının; klâsik şiirin bir karakteristiği olduğu söylenebilir. Böyle bir şiir geleneğinin Osmanlı-Türk toplumunu derinden etkileyen Karagöz oyunlarını şiir malzemesi olarak kullanmaması mümkün görünmemektedir. Karagöz oyunlarının mukaddimesinde Hacivat tarafından okunan perde gazeli, biçim ve içerik olarak klâsik şiirin tüm özelliklerini taşır. Ancak şiir ve gölge oyunu münasebeti bununla sınırlı değildir. Şiirine farklı bir çeşni katmak isteyen birçok divan şairi, gölge oyununa ait unsurlarla orijinal imajlar yakalamaya çalışmıştır. Önceki asırlarda da işlenmekle beraber bilhassa XVI. yüzyıldan itibaren ‚Karagöz‛ isminin de şiirlerde boy göstermesi; gölge oyununun bu yüzyılda millî ve yerel bir karakter kazandığını göstermektedir. Şiirlerde Karagöz’ün işlenişine genel olarak bakıldığında, Osmanlı toplumunun bu oyunu nasıl değerlendirdiğine dair ipuçları da yakalanabilmektedir. Bu çalışmada Karagöz’ün, nasıl şiir malzemesi haline getirildiği, hangi açılardan şiire konu edildiği üzerinde durulacak; şiirlerde gölge oyununa gönderme yapmak için kullanılan sözcüklerin lügatçesi verilecektir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 1 Sayı: 13 |
Açık Erişim Politikası