Günümüzde masal anlatıcılarının yerini kreşlerdeki, müzelerdeki çalışanlar ve bazı teknolojik ürünler almıştır. Çocukların dünyasında önemli bir yere sahip olan masallar, kentleşmeyle birlikte artık gelenek içinde sözlü olarak aktarılamamaktadır. Oysaki masalların sözlü gelenekten beslenmesi kültürel kodların kuşaktan kuşağa aktarımını sağlamaktadır. Çoğu kez teknolojik ürünler yardımıyla veya masal kitaplarından aktarılan masallar ile yaratıcılık kaybolmaya başlamıştır. Dinleyicilerin anlatıcıyla bütünleşebilmesi, yaratıcılık, deneyim ve birikimlerin kuşaktan kuşağa aktarılması sözlü anlatım üzerinden gerçekleşebilmektedir. Masalların yazılı kültür aracılığıyla okunması ve iletilmesi insan belleğinin üreteceği yeni masalların ortaya çıkmasını zorlaştırmaktadır. Bu konuda bir diğer önemli nokta; yazılı kültürden okunan masalların, ulusal kültüründen beslenmediğinde kendi diline ve kültürüne yabancı bireyler ortaya çıkarmasıdır. İletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte sözlü kültür giderek kaybolmaktadır. Bu çalışmada sözlü geleneğin gelecek kuşaklara aktarılması ve yazılı kültür içerisinde kendi kültürüne yabancılaşmadan yeni masalların üretimi konusu üzerinde durulmuştur.
Masal masal anlatıcıları sözlü gelenek sözlü ve yazılı kültür
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 24 |
Açık Erişim Politikası