Experts and scientists have many different definitions regarding the
history of terrorism and the opinions of what is to come. A reality confronts us in the portrayal of
differing characterizations of terrorism. In each phase of terrorism (victim,
activist and the contender), there is the undeniable reality of a “human”
element considering that understanding terrorism is directly related with
understanding humans. Whatever the type
of terrorism is (religious, ethnic nationalist, or ideological), in the
foundation of each, there is a struggle against a perceived injustice and a
feeling of victimhood. The feeling of
injustice can be changed by people as some internalize the feeling of
victimization in a passive and submissive way, others can convert the feeling
into despair and hopelessness, while others transform the feeling into rage and
violence against the system. For this
reason, it is believed that even though it is not possible to completely end
terrorism, it would be possible to curb terrorism and its politics with a
cause-oriented approach, rather than a result-oriented approach. In order to eliminate the root cause, it is
absolutely necessary to keep transparency in a democratic culture that does not
allow injustice in relationships between the rulers and the ruled, to keep
routes of seeking justice open, and to have freedom of thought and
expression.
Terörizmin tarihçesi
ve geleceği üzerine düşüncelerini açıklayan uzmanlar ve bilim insanları
tarafından yapılan pek çok farklı tanım bulunmaktadır. Söz konusu farklı
tanımlamalara karşın terörizmin her noktasında (kurban, eylemci ve mücadele
eden) yer alan unsurun “insan” olduğu dikkate alındığında terörizmin
anlaşılmasının insanın anlaşılması ile doğrudan ilgili olduğu yadsınamaz bir
gerçeklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Terörün hangi türü olursa olsun, (dini,
etnik milliyetçi veya ideolojik) tümünün temelinde haksızlığa uğramışlık ve
yarattığı mağduriyet duygusu bulunmaktadır. Söz konusu mağduriyet duygusu kimi
insanlarca içselleştirilerek pasif ve itaatkâr bir konuma gelmelerine neden
olmakta; kimi insanlar ise çaresizlik ve umutsuzluklarını, parçası oldukları
sisteme karşı öfke ve şiddete evirebilmektedir. Bu nedenle, sonuç odaklı değil
neden odaklı mücadele uygulama ve politikaları ile terörizmin bütünü ile
sonlandırılması mümkün olmasa da marjinalize edilmesinin mümkün olduğu
düşünülmektedir. Anılan temel sebebi ortadan kaldırmak için yönetenler ve
yönetilenler arasındaki ilişkilerin haksızlıklara izin vermeyecek demokratik
bir kültür içinde şeffaflıkla yürütülmesi; hak arama yollarının sürekli açık
tutulması; düşünce ve ifade özgürlüğünün mutlak suretle sağlanması
gerekmektedir.
Konular | Siyaset Bilimi |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Kasım 2014 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ocak 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 3 Sayı: 2 |