Eğitim genel anlamıyla istendik davranış biçimlerinin ve bilgilerin kazandırılması süreci olarak ele alınmaktadır. Eğitim kavrayış kabiliyeti olan bireye onun hayat serüveninde gerek duyduğu tüm bilgilerin aktarılması süreci olarak anlaşıldığı gibi topluluğun bireyden beklediği davranış kalıplarının da öğretilmesi süreci olarak da karşımıza çıkar. Eğitim bu bağlamda ikili bir yapı arz etmektedir. Bunun bir tarafını birey oluştururken diğer tarafını toplum oluşturmaktadır. Böylece eğitim süreci hem bireysel fayda hem de toplumsal fayda sağlayan bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Bireyin istendik bir biçimde eğitilmesi bireye istendik bir takım bilgilerin verilmesinin yanında bir takım istendik değerlerin kazandırılmasını da içermektedir. Bu çerçevede toplumun bireyden beklemiş olduğu bir takım değerlere karşı hassasiyetler eğitim vasıtasıyla bireye kazandırılabilir. Değerlerin bireye kazandırılması ise başlı başına felsefi bir problem alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Farabi İslam felsefesinde önemli bir yeri olan düşünürdür. Onun eğitim hakkındaki görüşleri eğitimin mahiyeti, amacı hakkında bize aydınlatıcı bilgiler sunmaktadır. Farabi öncelikle ideal bir toplumsal düzen ve yönetim biçimi kurmak bağlamında eğitimin rolüne değinmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 1 Sayı: 2 |