Questions regarding the spirit's essence have long been discussed, with the Quran contributing to this issue. Surah Al-Isra's 85th verse, responding to an inquiry about the spirit, refers to it as "the command of my Lord." This article aims to create a framework by examining "command" and "the realm of command" as depicted in tafsir, kalam, and Sufi texts. It explores the spirit's origin, whether it is a creation, and its essence through the lens of command. Traditionally, theologians equated "command" with creation, but Surah Al-A'raf's 54th verse, which presents "creation" and "command" together, implies "command" connotes more than creation. This concept later extends into the realm of command, linking creation with power and command with divine will. Such an association suggests the spirit, characterized by command, is a manifestation of divine will, setting it apart from other creations. Sufi scholars view the realm of command as the source of non-material, eternal entities like intellects and souls. Hence, it is inferred that the spirit, receiving command, is not manifested in the observable world, thus not created in the traditional sense.
Ruhun mahiyeti hakkındaki sorular çok eskiye dayanmaktadır. Kur’an bu konuya değinmiştir. İsra suresinin 85. âyeti de ruhun ne olduğu sorusu üzerine inmiştir. Âyette “Rabb’in emri” olarak belirtilen ruha dair açıklamalar yapılmıştır. Bu makale, daha çok “emir” kelimesi üzerinde durarak “emir” ve “âlem-i emir” kavramlarının tefsir, kelam ve tasavvuf kaynaklarındaki izahlarına değinerek bir çerçeve ortaya koymayı amaçlamaktadır. Allah’ın emri olarak ifade edilen ruhun hangi âlemden olduğu, mahlûk olup olmadığı, mahiyetinin ne olduğu gibi sorulara emir kavramı üzerinde cevap verilmeye çalışacaktır. İlk dönem müfessir ve kelamcıların çoğu “emri” yaratma manasında anlamışlardır. Buna karşılık Araf suresinin 54. ayetinde “halk” ve “emr” kelimelerinin beraber kullanılmasından dolayı “emr”in yaratmadan farklı olduğu söylenmiştir. Bu şekilde “halk” kelimesinden ayrılmış ve “irade sıfatının taalluk edip “kudret sıfatının taalluk etmemesi” olarak anlaşılmıştır. Ayrıca “emir” kelimesi, âlem kelimesi ile birleşerek “âlemü’l-emr” şeklinde kavramsallaşmıştır. Buna göre “halk” kudret, emr ise irade sıfatının özelliğidir. Ruhun “emr” ile nitelenmesi de onun irade sıfatına mazhar olduğunu ve diğer yaratılmışlardan farklı olduğunu göstermektedir. Mutasavvıflara göre âlem-i emir, akıllar ve nefisler gibi maddesiz ve zamansız var edilen şeylerin âlemidir. Buradan da emre mazhar olan ruhun âlem-i şehadete çıkmadığı, yani bildiğimiz manasıyla yaratılmadığı sonucu çıkmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arap Dili ve Belagatı, Tefsir |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 16 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 8 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 8 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 4 Sayı: 3 |