The importance that the Quran gives to communication ethics plays a critical role in ensuring peace and order in both the spiritual and social lives of individuals. These advices in the Quran are not only at the individual level, but also a universal guide for the protection and strengthening of the social structure. Among the communication ethics principles offered by the Quran; truthful speech, honesty, justice, kindness, patience and a constructive attitude stand out. These principles form the basis of both individual peace and social peace. While a truthful and polite communication language increases the sense of trust between people, negative behaviors such as misinformation, gossip and slander damage trust and social peace. Justice and empathy in communication include respecting the feelings and rights of the interlocutor, while patience and the virtue of controlling anger prevent conflicts and enable a more constructive approach. Speaking with a beautiful style and valuing people contribute to the strengthening of social ties. The teachings of the Quran regarding communication ethics are universal values that are valid in every age. These principles strengthen the relationship between individuals and Allah, and also help societies to attain a peaceful and secure structure. Under the guidance of the Quran, relationships between people become healthy, constructive and beneficial, thus ensuring individual and social peace.
Kur’ân’ı Kerîm’in iletişim ahlakına verdiği önem, bireylerin hem manevi hem de sosyal yaşamlarında huzur ve düzenin temini için kritik bir rol oynar. Kur’an’daki bu öğütler, sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal yapının korunması ve güçlenmesi için de evrensel bir rehber niteliğindedir. Kur'ân'ın sunduğu iletişim ahlakı ilkeleri arasında; doğru söz, dürüstlük, adalet, nezaket, sabır ve yapıcı bir tutum öne çıkar. Bu ilkeler, hem bireysel huzurun hem de toplumsal barışın temelini oluşturur. Doğru sözlü ve nazik bir iletişim dili, insanlar arasında güven duygusunu artırırken yanlış bilgi, dedikodu ve iftira gibi olumsuz davranışlar ise güven ve toplumsal huzuru zedeler. İletişimde adalet ve empati, muhatabın duygularına ve haklarına saygı göstermeyi içerirken, sabır ve öfkeyi kontrol etme erdemi, çatışmaları önler ve daha yapıcı bir yaklaşım benimsemeyi sağlar. Güzel üslup ile konuşmak ve insanlara değer vermek, toplumsal bağların güçlenmesine katkıda bulunur. Kur’ân’ı Kerîm’in iletişim ahlakına ilişkin öğretileri, her çağda geçerli olan evrensel değerlerdir. Bu ilkeler, bireylerin Allah ile ilişkilerini sağlamlaştırdığı gibi, toplumların da huzurlu ve güvenli bir yapıya kavuşmasına vesile olur. Kur’ân’ın rehberliğinde, insanlar arasındaki ilişkiler sağlıklı, yapıcı ve faydalı bir niteliğe bürünür; böylelikle bireysel ve toplumsal barış temin edilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Tefsir |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Mart 2025 |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2025 |
Gönderilme Tarihi | 2 Şubat 2025 |
Kabul Tarihi | 9 Mart 2025 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 6 Sayı: 1 |