The subject of this study is the relation between anxiety and perceptions of predestination. Our main problem is whether there is any difference in anxiety level in relation to the perception of predestination. In this context, the randomly chosen subjects from students and teachers of several schools such as Kahramanmaraş Tourism and Hotel Management Vocational High School, Erdem Beyazıt High School, İmam Hatip High School have been conducted a survey; the subjects’ fate perceptions and their anxiety levels have been determined, then the affinity between their fate perceptions and their anxiety levels has been established. According to survey conclusion, while a differentiation has arisen in terms of faith as an aspect of fate perception, attribution to fate, choices for the causes of disasters, the reason for ascribing to fate; a differentiation has not been observed with regard to success as an aspect of fate perception and attitude towards success and failure, choices for the main designator of events, attitude towards starting a job, aspect of the effect of fate, attitude towards great catastrophes and attitude towards student’s failure. Consequently, in this study, which makes use of the basic approaches of attribution theory, it has been concluded that man’s faith for fate, fate perception, his use of attribution to fate in order to give events a meaning are major factors that determine the level of anxiety.
Anxiety Predestination The Perception of Predestination State Anxiety Trait Anxiety
Bu çalışmanın konusu, kaygının kader algıları ile ilişkisidir. Kader algılarına göre kaygı düzeyinde farklılaşma olup olmadığı temel problemimizi oluşturmaktadır. Bu bağlamda, Kahramanmaraş Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi, Erdem Beyazıt Lisesi ve İmam Hatip Lisesi öğretmen ve öğrencilerinden tesadüfi yöntemle belirlenen örneklem grubunun kader algıları ve kaygı düzeyleri belirlendikten sonra, kader algıları ile kaygı ilişkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Araştırma sonucuna göre kader algısının kader inancı, kadere atıf yapma, afetlerin kaynağı tercihi ve kadere atıf yapma sebebi açısından farklılaşma ortaya çıkmışken, yine kader algısının boyutlarından başarı ve başarısızlık tutumu, olayların asıl belirleyicisi tercihi, işe başlama tutumu, kader etki boyutu, büyük felaket tutumu ve öğrenci başarısızlığı tutumu boyutları ile ilgili farklılaşma tespit edilememiştir. Sonuç olarak, yükleme kuramının temel yaklaşımlarından hareket eden bu çalışmada, insanın kader inancının, kader algısının ve olayları anlamlandırmada kadere atfı kullanma biçiminin kaygı düzeyini belirleyen önemli etkenler olduğu sonucuna varılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 2 Sayı: 3 |