Tarih boyunca insan, ilahi hitabın en önemli muhatabı olmuştur. Hz. Adem’le başlayan ilahi hitap, insanın yapması ve yapmaması gereken durumları insanlara hatırlatmıştır. Doğru-yanlış, güzel-çirkin, iyi-kötü, hidayet-dalâlet daima Yüce Allah tarafından insanlara bildirilmiştir. Zira insan her ne kadar akıl nimetiyle donatılmış olsa da aklın da ilahi yönlendirmeye ihtiyacı vardı. Ve İlahi hitap, başta peygamberlere sonra da o dönemde yaşayan muhataplara seslenerek başı boş yaratılmadıklarını ve sorumluluk sahibi olduklarını hatırlatmıştır. Bu sorumluluğun sınırları ve içeriği de ilahi kitaplar ve peygamberler tarafından insanlara tarihin her döneminde duyurulmuştur.
Bu çalışmada Ku’ran’da geçen çoğul ve tekil hitap şekilleri ile Müddessir Suresinde geçen Hz. Peygamber’e ve diğer muhataplara olan hitaplar incelenecektir. Bu çalışmada amacımız Kur’an’daki hitap şekillerini inceleyerek Allah’ın toplumların durumlarına göre nasıl hitap ettiğini tespit etmektir. Ayrıca Müddessir Suresi bağlamında hitapları inceleyerek, peygambere, mü’minlere, müşriklere nasıl hitap edildiğini ortaya koymaktır.
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 5 Sayı: 9 |