Perhaps the most important one among the issues related to the relationship and conflict between religion and science, and the existence of nature and human beings, is evolution. The concept of evolution, which has a wide semantic map, is considered in the context of the modern biological evolution theory, rather than from a religious point of view. Whether the theory of evolution is compatible with the basic teachings of the Islamic faith is still a matter of debate. While atheist evolutionists object to the theory of evolution by seeing it as an alternative to God's creation, theistic evolutionists argue that creation and the theory of evolution are compatible, and that evolution points to a model of God's creation. The idea of atheistic evolution recognizes the organic structure's change and transformation in the evolutionary process but excludes spiritual essence from this process. This study focuses on the issue that there is no need to deny spiritual reality and soul substance if the idea of evolution is accepted, and aims to emphasize that accepting the soul does not contradict the theory of evolution, on the contrary, some gaps and ontological leaps in the evolutionary process will gain more meaning with the acceptance of the soul.
Din-bilim ilişkisi ve çatışmasına en çok konu olan, tabiatın ve insanın varoşuna dair meseleler arasında belki de en önemlisi evrimdir. Geniş bir anlam haritası bulunan evrim kavramı, dini açıdan daha çok modern biyolojik evrim teorisi bağlamında ele alınmaktadır. Evrim teorisinin İslam inancının temel öğretileriyle uyumlu olup olmadığı hâlen tartışılmakta olan bir meseledir. Ateist evrimciler evrim teorisini Tanrı’nın yaratmasına bir alternatif olarak görüp itiraz ederken, teistik evrim savunucuları ise yaratılış ile evrim teorisinin uyumlu olduğunu ve evrimin Tanrı’nın bir yaratma modeline işaret ettiğini ileri sürmektedirler. Ateistik evrim düşüncesi, evrimsel süreç içerisinde organik yapının değişim ve dönüşümünü kabul ederken ruhsal cevherin bu sürece dâhil olmadığı fikrini benimsemektedir. Bu çalışma daha çok evrim düşüncesinin kabulü hâlinde ruhsal gerçeklik ve ruh cevherinin inkâr edilmesinin gerekmediği meselesi üzerinde durarak ruhu kabul etmenin evrim teorisiyle çelişen bir yönünün olmadığını bilakis evrimsel süreçteki birtakım boşluk ve ontolojik sıçramaların ruhun kabulüyle birlikte daha da anlam kazanacağını vurgulamayı amaçlamaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kelam |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Ocak 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 13 Sayı: 25 |