Türkiye’de hukuk sorunlarının doktrin kaynaklı mı yoksa uygulama kaynaklı mı olduğu meselesi tartışmalı bir konudur. Batı hukukunu evrensel hukuk olarak telakki edip idealleştirenlere göre mevcut hukuk sorunları doktrinden değil, uygulamanın bozuk ve kötü olmasından kaynaklanmaktadır. İncelemesini yaptığımız eserde yazar, mer’î hukuk öğretisinin toplumun normatif altyapısına duyarsız oluşu gerekçesiyle hukuka dair temel sorunun bizatihi hukuk öğretisinin kendisi olduğunu iddia eder ve Türk hukuk sisteminin kurulum ayarlarını düzeltmeye yönelik önemli bir çabayı ortaya koyar. Bunun için de “yeni bir fıkıh” adını verdiği anlayışla yeni bir doktrin önerisinde bulunur. Eserin temel amacı, değer odaklı bir fıkıh temelinde modern hukukun iyileştirilmesinin teorik altyapısını kurmaktır. Bu iddiayı ortaya koymak üzere eserde fıkıh - hukuk buluşmasının imkânı, gerekliliği, zemini ve buluşmaya engel olan problemler irdelenir. Fıkıhla hukuk arasında bir irtibatının kurulabilmesi için fıkıhta arınma hukukta esneme önerilir ve hukukun sorunlarına çözüm üretebilmesi için hürriyet odaklı bir fıkıh geliştirilmesinin gerekliliğinden bahsedilir. Hürriyet odaklı fıkhın amacının da siyasi iktidar aklının tabi olacağı bir hukuk nosyonu belirlemek olduğu ifade edilir. Önerinin somutlaştırılması amacıyla her bir aşama için ilke düzeyinde birtakım önerilerin sunulduğu dört aşamalı bir yol haritası verilir. Akabinde de hürriyet fıkhı perspektifinde alkolün legal mi yoksa illegal mi sayılacağına dair bir politika örneği sunulur.
In Türkiye, it is a hotly-debated matter whether legal problems stem from doctrines or practices? According to those idealising western law by regarding it as the universal law, current legal problems stem not from doctrines, but from the fact that practise is itself spoilt and wrongful. In this book, which we analysed, the author claims that the main problem about law is the legal doctrine itself on the grounds that positive law doctrine stands indifferent to the normative foundations of the society, thereby presenting a remarkable effort towards correcting the installation settings of Turkish legal system. To this end, the author suggests a new doctrine, with an understanding he calls “a new fiqh”. The primary aim of the book is to set up the theoretical substructure of the betterment of modern law on the basis of a value-focused fiqh. So as to present this claim, the possibility of the association of fiqh with law, its necessity, grounds and the problems preventing this association are scrutinized. In order to establish a relationship between fiqh and law, purification is recommended for fiqh and flexibility is recommended for law, and it is stated that in order to procure solutions, a liberty-oriented fiqh must be developed. It is also stated that the aim of liberty-oriented fiqh is to determine a law notion to which the intelligence of political power will owe obedience. In an effort to materialise the suggestion, a four-stage road map is presented for each state in which certain offers are made at principle levels. Following that, a political example is given on whether alcohol should be considered legal or illegal from the perspective of liberty fiqh.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Kitap Değerlendirmeleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Temmuz 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 13 Sayı: 26 |