As in every reform movement, there was a level of resistance to the reforms that had been led by Atatürk. However, these resistance movements were not usually in the form of a riot, but in the form of not acting according to the reforms and criticizing them. In parallel to this general attitude, there was a reaction after Adhan being obliged to be recited in Turkish language in Tokat, Zile. One year after 1932, where this obligation took place the first time, a person in Zile in 11.1.1933 hanged a text, written on a notebook and criticizing reforms, to the judiciary and gendarme buildings. There was no clear call for riot in this text and it did not have an impact on the public. In contrast to that, considering Zile to be a region which hosted riots in “National Struggle” period, Ministry of Internal Affairs took this event seriously and although the subject was found and sent to court, they terminated the duties of the governor and the district governor on the ground that they were insufficient in protecting the new system after the reform and in establishing safety.
Her inkılâp hareketinde olduğu gibi, Atatürk öncülüğünde gerçekleşen inkılâplara karşı da bazı direnişler olmuştur. Ancak bu direnişler, genellikle inkılâpları ortadan kaldırmaya yönelik ayaklanma tarzında olmamış; yapılan yeniliklerin gereklerini yerine getirmemek gibi, yenilikleri eleştirmek gibi, bazı eylemler gerçekleşmiştir. Bu genel tavra paralel olarak, Tokat Zile’de, ezanın Türkçe okunmasının zorunlu hale getirilmesinden sonra bir tepki gösterilmiştir. Zorunluluğun başladığı 1932’den hemen bir yıl sonra, 11.1.1933 günü, Zile’de bir şahıs, bir okul defterinin bir sayfasına yazdığı ve genel olarak inkılâpları eleştiren bir yazıyı, Adliye ve Jandarma binalarına asmıştır. İnkılâpların eleştirildiği bu yazıda açık bir ayaklanma çağrısı yoktur ve halk üzerinde herhangi bir etki meydana getirmemiştir. Buna karşılık İçişleri Bakanlığı, Zile’nin Milli Mücadele döneminde ayaklanmalara sahne olmuş bir bölge olmasını da değerlendirerek, meseleyi ciddiye almış, olayın failinin tespit edilip mahkemeye sevk edilmesine rağmen, inkılâplarla kurulan yeni düzeni korumak ve güvenliği tesis etmek bakımından, ilçe kaymakamını ve valiyi yetersiz bularak görevlerine son vermiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 9 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.