MEME KANSERİ İLİŞKİLİ LENFÖDEM TEDAVİSİNİN VÜCUT ALGISI, ANKSİYETE VE DEPRESYONA ETKİSİNİN VE FAYDA DÜZEYİNİN İNCELENMESİ: VAKA RAPORU

Yıl 2025, Cilt: 10 Sayı: Özel Sayı, 51 - 52, 31.08.2025

Kübra Ünal Canan Ergin

Öz

Giriş: Meme kanseri sonrası görülen lenfödem vücut imajında önemli değişikliklere neden olmaktadır.
Amaç: Meme kanseri ilişkili lenfödem (MKİLÖ) için uygulanan tedavinin vücut algısı, anksiyete, depresyon ve fayda düzeyinin incelenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: MKİLÖ tanılı, 55 yaşındaki kadın hastaya, 2021’de sağ taraf mastektomi ve aksillar diseksiyon uygulanmış sonrasında 2022 yılında 8 kür kemoterapi, 25 seans radyoterapi almış ve immünoterapiye (Tamoksifen) başlanmıştır. 2024 yılında meme dokusu grefti için abdominoplasti sonrası abdomende enfeksiyon gelişmiştir. Dominant taraf olan sağ kolda lenfödem şikâyeti ile fizyoterapiye başvuran hastanın demografik ve klinik özellikleri kaydedildi. Çevre ve hacim ölçümleri yapıldı. Hastanın vücut algısı, duygu durum ve hasta fayda durumu sırasıyla Beden İmajı Ölçeği (BİÖ), Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği (HADÖ) ve Hasta Fayda İndeksi- Lenfödem (HFİ-L) Türkçe versiyonları ile değerlendirildi. Manuel Lenf Drenajı (boyun, sağ aksilloinguinal anastomoz), cilt bakımı, kompresyon ve egzersizlerden oluşan Kompleks Boşaltıcı Fizyoterapi (KBF) 26 seans uygulandı ve hastaya eğitim verildi.
Bulgular: VKİ 22,2 kg/m2’dir. İki ekstremite arası en büyük fark 2,5 cm’dir. Sağ üst ekstremitede total çevre ölçüm değeri 19,5cm ve hacim ölçüm değeri 12,24 cm3 azaldı. BİÖ, 2 puan azaldı. HADÖ-A ve HADÖ-D 1 puan azaldı. HFİ-L 89 puan idi ve tedavi sonrasında değişmedi.
Sonuç: MKİLÖ tanılı vakada KBF uygulaması lenfödem, depresyon ve anksiyetenin azalmasına ve vücut algısının gelişmesinde yararlı olmuştur. Lenfödem evre ve şiddeti düşük olduğu için tedaviden görülen fayda ile ilgili hastanın beyanında değişiklik oluşmamıştır. Bu vaka raporu abdominoplasti sonrası MKİLÖ’de KBF’nin etkilerini ortaya koymuştur.

Anahtar Kelimeler

Meme Kanseri , Lenfödem , Fizyoterapi

DETERMINING THE EFFECT OF TREATMENT OF BREAST CANCER-RELATED LYMPHEDEMA ON BODY AWARENESS, ANXIETY AND DEPRESSION AND ITS BENEFIT LEVEL: CASE REPORT

Öz

Background: Breast cancer related lymphedema (BCRL) has a significant effect on body image.
Aim: The aim of this study was to determine the effect of treatment of BCRL on body awareness, anxiety, depression and its benefit level.
Method: A 55-year-old woman with BCRL underwent right-sided mastectomy and axillar dissection in 2021, followed by 8 cycles of chemotherapy, 25 sessions of radiotherapy and immunotherapy (Tamoxifen) in 2022. In 2024, after abdominoplasty for breast tissue graft, infection developed in the abdomen. The demographic and body mass index (BMI) were recorded of a patient who presented for physiotherapy with a complaint of lymphedema which is the dominant side. Circumference and volume measurements were performed. The patient was evaluated with the Body Image Scale (BIS), Hospital Anxiety and Depression Scale (HADS) and Patient Benefit Index-Lymphedema (PBI-L) Turkish versions, respectively. Complex Decongestive Physiotherapy (CDP) consisting of manual lymph drainage (neck, right axilloinguinal anastomosis), skin care, compression and exercises was applied for 26 sessions and the patient was educated.
Results: BMI was 22,2 kg/m2. The biggest difference between the two extremities was 2,5 cm. The total circumference decreased by 19,5 cm and volume measurement value decreased by 12,24 cm3. BIS decreased by 2 points. HADS-A and HADS-D decreased by 1 point. PBI-L was 89 points and did not change after treatment.
Conclusion: In a case diagnosed with BCRL, CDP application was beneficial in reducing lymphedema, depression and anxiety and improving body perception. Since the stage and severity of lymphedema were low, there was no change in the patient's statement regarding the benefit of the treatment. This case report demonstrated the effects of CDP in BCRL after abdominoplasty.

Anahtar Kelimeler

Breast Cancer , Lymphedema , Physiotherapy

Kaynakça

• II. Ulusal Onkolojik Rehabilitasyon Kongresi’nde sözel bildiri olarak sunulmuştur.