Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

MÖ VI. YY.’DA İSKİT-ATİNA İLİŞKİLERİNİN BAŞLANGICI ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER

Yıl 2021, Cilt: 3 Sayı: 6, 161 - 186, 20.07.2021
https://doi.org/10.53718/gttad.955454

Öz

Hellen kentlerinin MÖ VII. yy.’dan itibaren Karadeniz kıyılarında koloniler kurdukları bilinmektedir. Kuzey, Batı ve Güney kıyılarındaki bu yerleşimlerin çoğu Miletos metropolisi tarafından kurulmuştur. Bu koloni yerleşimleri zaman içinde güçlü bir ekonomik ve siyasi yapıya sahip kentlere dönüşmüş, Batı Anadolu, Ege havzası ve Hellen anakarasındaki diğer önemli kentlerle ticari ve siyasi ilişkilerini geliştirmişlerdir. Aynı zamanda kuruldukları bölgelerdeki komşu kabilelerle de daha fazla etkileşim içine girmişler ve bu süreçte kendi egemenlik alanları içinde ve hatta ötesinde yeni ticaret merkezleri kurmuşlardır. Bu kabile topluluklarından İskitler, Kuzey’de Bosphoros Krallığı’nın başkenti Pantikapaion ve Olbia gibi kentlerin ticari ortakları haline dönüşmüşlerdir. Bu kentler, Hellen anakarası ve Ege havzasından genelde zeytinyağı ve şarap ithal ederken, köleler, büyükbaş hayvan, bal, bal mumu ve konserve balık ihraç etmişlerdir. İskitler bu ticarette özellikle köle sağlanmasında aracı rolü oynamışlardır. İskitli zanaatkârlar, metalürji sanatında, özellikle altın işçiliğinde Hellenlerden çok daha önce eşsiz ürünler ortaya koymuşlardır. Kuzey Karadeniz Hellen kolonilerinde değerli metalleri işleme zanaatının gelişmesine de önemli katkı sağlamışlardır. Aslında bu zanaatlarının yanısıra okçuluk gibi diğer ilgi çeken hünerlerini başta Atina olmak üzere Ege dünyasına yaydıkları görülmektedir. Atina’nın MÖ VI. yy. başlarında Hellespontos (Çanakkale) boğazı girişinde Sigeion kolonisini kurduktan sonra, İskitlerle ilişkileri başlatma ihtimali yüksektir. Yine aynı dönemde Olbialı Anakharsis, Atina’ya davet edilmiştir. Anakharsis İskit/Hellen kökenlidir ve aristokratik bir aileden gelmektedir. Muhtemelen beraberinde özel İskit okçu birliği ile gelmiş ve muhtemelen bu birlik iç çatışma tehlikesi karşısında Atina kurumlarının korunmasında görevlendirilmiştir. Atina’da uzun süre kaldığı ve bu süre zarfında demirci körüğü ve çömlekçi çarkı icatları yanında, sağlık ve okçuluk eğitimiyle ilgili bildiklerini öğrettiği anlaşılmaktadır. Anakharsis’in öncülüğünü yaptığı İskit kültür etkisi Atina’da zaman içinde kendisini göstermeye başlamıştır. Nitekim MÖ 570’li yıllardan itibaren Attika kırmızı ve siyah figür vazoları üzerinde İskit kostümleri ve silahlarıyla donatılmış okçu figürlerinin yoğun bir şekilde görülmesi tesadüf değildir. Aynı zamanda bu türden vazo ve muhtemelen metalürji imalatında İskit kökenli köle veya zanaatkârlar kullanılmıştır. Atina vazoları üzerindeki okçu figürleriyle ilgili tartışmalar, detaylarında farklılıklar görülse de, iki temel bakış açısı etrafında dönmektedir; onlar ya günlük hayatın içinden Oryantal/İskit kökenlidirler ya da etnik elbiseler giymiş Atina vatandaşlarıdır. Atina vazoları üzerindeki figürler İskit kydarisi, anaxyridesi, gorytosu ve akinakesini temsil etmektedir. Pers rölyeflerinde de İskitler kendilerine özgü giyim tarzlarıyla ayrı bir millet olarak resmedilmektedir. Ayrıca Atina vazoları üzerindeki İskitli okçu kostümü tasvirlerine Karadeniz bölgesindeki kurganlardan gün yüzününe çıkarılan sanat eserleri üzerinde rastlanmaktadır. Vazo figürleri, muhtemelen MÖ VI. yy.’ın başlarından itibaren Atina’da aktif olarak hizmet eden İskit özel okçu birliğinin varlığını doğrulamaktadır. Okçular, genellikle savaşa hazırlık, atlı savaş arabaları, atlı ve ağır zırhlı birlik (hoplites), mitolojik/epik kahramanlık, az sayıda bireysel ve kehanet sahnelerinde gözükmektedirler. Başta savaşa hazırlık olmak üzere askeri yönlerinin öne çıktığı sahneler, onların bir dönem Atina’da özel okçu birlikleri olarak aktif hizmette bulunduklarının en önemli göstergesidir.

Destekleyen Kurum

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi

Kaynakça

  • ACTON, P. H., Manufacturing in Classical Athens (Phd Thesis), University of Melbourne 2010.
  • ALEKSEEV, A., “Some Problems in the Study of the Chronology of the Ancient Nomadic Cultures in Eurasia”, Journal on the Methods and Applications of Absolute Chronology: Geochronometria, 21, 2002, 143-150. AMANJOLOV, A. S., “Runic-like inscription from Saka’s burial near Alma-Ata”, Bulltein of Academy Sciences KazSSR, 12.320, 1971, 64-66.
  • ARMSTRONG, A. M., “Anacharsis the Scythian”, Greece and Rome, 17, 1948, 18-23.
  • ARMBRUSTER, B., “Gold technology of the ancient Scythians - gold from the kurgan Arzhan 2, Tuva”, Archeo Sciences Revue d'archéométrie, 2009, 33, 187-193.

RECONSIDERATIONS ON THE BEGINNING OF RELATIONS BETWEEN SCYTHIANS AND ATHENS DURING THE SIXTH CENTURY BC

Yıl 2021, Cilt: 3 Sayı: 6, 161 - 186, 20.07.2021
https://doi.org/10.53718/gttad.955454

Öz

It is known that the Hellenic cities established colonies on the coasts of Black Sea starting from the VII th century BC onwards. Most of these colonies on the North, West and South coasts were founded by the metropolis of Miletos. Over time, these colonial settlements turned into cities with a strong economic and political structure and developed commercial and political relations with other important cities in Western Anatolia, the Aegean basin and the Hellenic mainland. They also interacted more closely with the neighboring tribes in the regions in which they were established, and in this process established new trade centers within and beyond their sovereignty. Scythians among these tribal communities became commercial partners of the cities of the North, such as Olbia and Pantikapaion, the capital of the Bosphoran Kingdom. These cities imported olive oil and wine from the Hellenic mainland and the Aegean basin, while exported slaves, cattle as well as honey, wax and preserved fish. The Scythians had played an intermediary role especially in the provision of slaves in this trade. The Scythian craftsmen had produced maginificient works of art in metallurgy and especially in gold processing long before the Greeks made. They also had contributed to the development of the precious metal processing craft in the Greek colonies of the Northern Black Sea. In fact, it is seen that they spread this craft and other interesting skills such as archery to the Aegean world, especially to Athens. Havind established the colony of Sigeium at the entrance of the Hellespontine (Çanakkale) strait during the beginning of the VIth century BC, it is highly likely that Athens started relations with the Scythians. In the same period, Anacharsis of Olbia was invited to Athens. Anakharsis is of Scythian/Hellenic origin and comes from an aristocratic family. He probably came with a special Scythian archer unit, which was probably assigned to protect Athenian institutions against the danger of internal conflict. It is understood that he stayed in Athens for a long time and during this time he taught what he knew about health and archery education and introduced the inventions of blacksmith’s bellows and potter’s wheel as well. Scythian cultural influence, pioneered by Anacharsis, started to show itself in Athens over time. As a matter of fact, it is no coincidence that the archer figures equipped with Scythian costumes and weapons were portrayed extensively on Attica red and black figure vases from 570 BC onwards. The Scythian craftsmen seem to have also been used in the manufacture of these vases and possibly in the processing of metallurgical works. Discussions about archer figures on Athenian vases revolve around two main points of view, although there are differences in details; they are either of Oriental/Scythian origin in everyday life or they are citizens of Athens dressed in ethnic dresses. The figures on Athenian vases represent Scythian kydaris, anaxyrides, gorytos and akinakes. In Persian reliefs, the Scythians are depicted as a separate nation with their unique clothing styles. Additionally, the similar depictions of Scythian archer costumes on Athenian vases are also found on works of art unearthed from kurgans in the Black Sea region. The archer figures confirm the existence of the Scythian special archer unit, which had been actively serving in Athens since the beginning of the VIth century BC. Archers usually appear in war preparation, chariot, horsemen, heavy armored troops (hoplites), mythological/epic heroism, individual and prophecy scenes. The scenes in which their military aspects stand out, especially in preparation for war, are the most important indication that they were active in Athens for a while as special archer units.

Kaynakça

  • ACTON, P. H., Manufacturing in Classical Athens (Phd Thesis), University of Melbourne 2010.
  • ALEKSEEV, A., “Some Problems in the Study of the Chronology of the Ancient Nomadic Cultures in Eurasia”, Journal on the Methods and Applications of Absolute Chronology: Geochronometria, 21, 2002, 143-150. AMANJOLOV, A. S., “Runic-like inscription from Saka’s burial near Alma-Ata”, Bulltein of Academy Sciences KazSSR, 12.320, 1971, 64-66.
  • ARMSTRONG, A. M., “Anacharsis the Scythian”, Greece and Rome, 17, 1948, 18-23.
  • ARMBRUSTER, B., “Gold technology of the ancient Scythians - gold from the kurgan Arzhan 2, Tuva”, Archeo Sciences Revue d'archéométrie, 2009, 33, 187-193.
Toplam 4 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Muzaffer Demir 0000-0001-7270-2317

Yayımlanma Tarihi 20 Temmuz 2021
Gönderilme Tarihi 21 Haziran 2021
Yayımlandığı Sayı Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 6

Kaynak Göster

Chicago Demir, Muzaffer. “MÖ VI. YY.’DA İSKİT-ATİNA İLİŞKİLERİNİN BAŞLANGICI ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER”. Genel Türk Tarihi Araştırmaları Dergisi 3, sy. 6 (Temmuz 2021): 161-86. https://doi.org/10.53718/gttad.955454.

Cited By