Günümüzde Kazakistan Cumhuriyeti, Türkistan Vilayeti sınırları içerisinde yer alan Sayram ilçesi, Türk tarihi için özel bir yeri olan kadim bir yerleşim merkezidir. Orta Asya’da İslam dininin yayılması ve kurumsal bir şekilde yerleşmesinde önemli katkıları olan Sayram, tarih boyunca başından birçok meşgaleyi geçirmiştir. Makalemizde, Sovyet hükümetinin bölgede iktidara gelişinin ardından Sayram’da yaşanan sosyal ve ekonomik gelişmeler ele alınmıştır.
Sovyetler Birliği’nde Stalin’in devletin başına geçmesiyle, eski rejime karşı mücadele gerekçesiyle milyonlarca halkın yaşamını alt üst eden baskı ve zorlama siyaseti yürürlüğe girmişti. Repressiya olarak literatüre geçen bu uygulamalar sırasında öncelikli olarak siyasi alanda harekete geçilmiş, Sovyetler Birliği’ndeki ulusal hareketlerin liderleri soruşturmalara ve kovuşturmalara tabi tutulmuş, sürgüne yollanmış ve bunların birçoğu idam cezasına çarptırılmıştı. Bununla birlikte şunu da belirtmek gerekir ki, repressiya politikalarının sıkıntılarını sadece aydın kesim değil, sıradan halk da çekmiştir. 1920’li yıllarda tüm Sovyetler Birliğinde, kolektifleştirme adı altında çiftlikler birleştirilerek devlet denetimi altına alınmıştı. Böylece tarım ve ekonomik alanda gelişme sağlanacağı planlanmıştı. Ancak Kazak halkının tarihi ve kültürel özellikleri göz önünde tutulmadan yürütülen bu uygulama, tam bir felaketle sonuçlanmıştır. Bu felaket sırasında fakirleşen, malları ve mülkleri müsadere edilen, başka topraklara göç etmek zorunda kalan ve hayatlarını kaybeden tüm insanları da repressiya kurbanları arasında saymak gerekir.
Bu çalışmamızda, Kazakistan’ın Sayram ilçesinde Sovyet politikalarının meydana getirdiği olumsuz vaziyet ve bu durum karşısında halkın gösterdiği tepkiler, arşiv belgeleri kaynak gösterilerek irdelenecektir. Makale, Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkezî Komitesi temsilcisi Katselenenbogen’in Sayram ve civar kasabalarda yapmış olduğu incelemeler sonunda hazırladığı rapor temel alınarak kaleme alınmıştır. Raporda, kolektifleştirme işlemleri esnasında, Sovyet yetkililerin yanlış uygulamaları yüzünden, Sayram ve civarında tarıma elverişli, ekilebilir toprakların büyük kısmında ziraat yapılamadığı, bunun sonucu olarak da bölge halkının bir kısmının yurtlarını terk ederek göçmek zorunda kaldıkları hakkında şikâyetler alındığı belirtilmişti.
1928-1930 yılları, tüm Kazakistan’da olduğu gibi, Sayram ilçesinde de kolektif şirketlerin kurulduğu ve repressiya politikalarının uygulandığı dönemdi. Sovyet hükümetinin bölgede yürüttüğü politikalar, halkın tepkisine yol açmıştı. Halkın şikâyetleri, Sayram’da bulunan Orta Asya Devlet Üniversitesi öğrencileri tarafından devlet organlarına ulaştırılmıştır. Çalışmamızda, öğrencilerin Sovyet hükümetinin yerel birimlerine yapmış olduklarının başvuruların yanı sıra halkın ekonomik vaziyeti hakkındaki bilgiler, arşiv belgeleri ışığında incelenmeye çalışılmıştır. Aynı zamanda makalemizde, halk düşmanı olmakla suçlanarak haklarında işlem yapılanlar için hazırlanmış olan rapor da arşiv belgeleri kullanılarak değerlendirilmiştir.
Sovyetler Birliği hükümetlerinin, özellikle Stalin’in iktidara gelmesinden sonra düstur edindiği en önemli özelliklerinden biri, devletin uygulamalarından memnuniyetsizlik yaşayan halkı korkutarak ve yalan haberlerle manipüle ederek boyun eğmeye zorlamasıdır. Makalemizde, Sayram halkı sakinleri ve Orta Asya Devlet Üniversitesi öğrencilerinin şikâyetleri karşısında, bölgedeki Sovyet devlet organları temsilcilerinin sergiledikleri tutum bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
Sayram district, which is located within the borders of Turkestan Province of the Republic of Kazakhstan today, is an ancient settlement with a special place in Turkic history. The town of Sayram, which has made important contributions to the spread and institutionalization of the religion of Islam in Central Asia, has gone through many difficulty throughout its history. In this article, the social and economic developments in Sayram after the Soviet government came to power in the region were discussed.
In the Soviet Union, when Stalin became the head of the state, the policy of oppression and coercion, which turned the lives of millions of people upside down, came into effect under the pretext of fighting against the old regime. During these practices, which are referred to as Repression in the literature, the leaders of the national movements in the political Soviet Union were subjected to investigations and prosecutions, exiled, and many of them were sentenced to death. However, it should be noted that not only the intelligentsia, but also the ordinary people suffered from the repressing policies. In the 1920s, farms were combined and brought under state control in the entire Soviet Union under the name of collectivisation. Thus, it was planned to provide development in the field of agriculture and economy. However, this practice, which was carried out without considering the historical and cultural characteristics of the Kazakh people, resulted in a complete disaster. All people who became impoverished, whose properties were confiscated, who had to migrate to other lands and died during this disaster should also be counted among the victims of repression.
In this study, the negative situation created by the Soviet policies in the Sayram district of Kazakhstan and the reactions of the people in the face of this situation will be examined by citing archive documents. The article is based on the report prepared by Katselenenbogen, the representative of the Central Committee of the Communist Party of the Soviet Union, as a result of his investigations in Sayram and the surrounding towns. In the report, it was stated that during the collectivization process, due to the wrong practices of the Soviet authorities, the majority of the arable land in and around Sayram could not be cultivated, and as a result, some of the people of the region were forced to migrate.
As in the whole of Kazakhstan, 1928-1930 was the period when collective companies were established and repression policies were implemented in Sayram district. The policies of the Soviet government in the region led to public reaction. The complaints of the public were submitted to the competent state authorities by the students of the Central Asian State University in Sayram. In this article, the information about the economic situation of the people, as well as the applications made by the students to the local units of the Soviet government, were tried to be examined by using archival documents. At the same time, in our article, the report prepared for the people accused of being an enemy of the people and action against them was also examined using archival documents.
One of the most important features of the governments of the Soviet Union, especially after Stalin came to power, was to force the people, who were dissatisfied with the practices of the state, to submit by intimidating them and manipulating them with fake news. In our article, the attitude of the representatives of the Soviet state organs in the region to the complaints of the residents of Sayram and students of Central Asian State University can be given as an example to this situation.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN 100. YILI ÖZEL SAYISI |