Balis, located quite close to the Euphrates River and at the crossroads of busy roads, was an important settlement center of Aleppo in the first half of the XVIth century. It had a very long history due to its human and climatic characteristics. According to the oral narrative, Balis is one of the first places inhabited by human being after the Noah’s Flood. Because it is located on the banks of the Euphrates River and at the crossroads of pilgrimage and important trade routes increased the importance of Balis. Despite the dry and harsh desert climate, an oasis and mild weather can be pointed out as factors triggering the settlement in the region. Although it was one of the sanjaks attached to Haleb within the administrative division of the Ottoman Empire, almost no information about Balis is found in Aleppo-themed studies. The most important reason for this situation, which darkens the world of Balis, especially in the 16th century, and prevents us from having information, is the lack of resources. However, the Balis tahrir book in the General Directorate of Land Registry and Cadastre Kuyud-ı Kadime Archive has opened a new page in this regard. This survey, which was carried out under the leadership of Hüseyin Bey, the head of the Canpoladoğlu tribe, which had an effective influence in the Aleppo region in the 16th century, contains very important information about the administrative, political, financial and socio-cultural history of Balis in the last quarter of the 16th century.
Balis, was also an important part of the natural border strip between the Arabs loyal to the order established by the Ottoman Empire in the Province of Aleppo and the rebellious Arab tribes opposing it. In the second half of the XVIth century, the conflicts in the Aleppo basin brought the Canpoladogullari Tribe and Balis area to the forefront. Hüseyin Bey, the leader of the tribe already had influence in the region, became the governor of Aleppo thanks to some of his successes and help. Balis had an important place in his appointment and acceptance. It’s understood that Hüseyin Bey performed an important task such as register (tahrir) of Balis, which was once prosperous, but in ruins (and depeoplised) in the second half of the XVIth century. The imperial administration pursued many gains with the tahrir of Balis. Some of these were the determination of the grooming shares, the allocation of the unrest as well as the ending of the unrest, the revival of the region and the provision of income to the treasury. Within the scope of these thoughts, Hüseyin Bey carried out a tahrir operation centering on Balis towards the end of the XVIth century. In his tahrir, it is seen that Balis was a sanjak composed of hamlets(mezralar) consisting mostly of the Bab, Cebul and Menbiç both administratively and financially. Information about the XVIth century administrative, political, financial and social world of Balis, not often encountered in Aleppo-themed studies, is accessed in the tahrir of Hüseyin Bey.
The study first has information about the construction of a banner in Aleppo in the XVIth century in the Sanjak of Balis and its characteristics. On this occasion, information about the administrative, financial and military structure and socio-cultural structure of the sanjak is accessed. It also provides an opportunity to see quite clearly the series of negativities experienced by the Ottoman Empire in the XVIth century from a much narrower field that has not been included much in the literature such as Balis. Finally, with what it has revealed, it serves the purpose of including and adding color to the studies of the Middle East lands of the empire, especially Aleppo.
Fırat Nehri’ne oldukça yakın bir noktada ve işlek yolların kavşağında yer alan Balis, XVI. yüzyılın ilk yarısında Haleb’in önemli bir iskân merkeziydi. Beşerî ve iklim özellikleri nedeniyle oldukça köklü bir geçmişi bulunmaktaydı. Sözlü anlatıya göre Balis, Nuh Tufanı'ndan sonra insanların yaşadığı ilk yerlerden biridir. Fırat Nehri kıyısında yer alması, hac ve önemli ticaret yollarının kavşağında bulunması Balis'in önemini artırmıştır. Kuru ve sert çöl iklimine rağmen bir vaha ve ılıman bir havaya sahip olması bölgede yerleşimi tetikleyen unsurlar olarak gösterilebilir. Osmanlı Devleti'nin idari taksimatında Haleb'e bağlı sancaklardan biri olmasına rağmen Halep konulu çalışmalarda Balis hakkında bilgi oldukça azdır. Özellikle XVI. yüzyıl Balis’in dünyasını karartan, bilgi sahibi olmamızı engelleyen, bu durumun en önemli nedeni kaynak yetersizliğidir. Ancak Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyud-ı Kadime Arşivi'nde bulunan Balis tahrir defteri bu konuda yeni bir sayfa açılmasına olanak sağlamıştır. XVI. yüzyılda Halep bölgesinde etkin bir nüfuza sahip olan Canpoladoğlu aşiretinin beyi Hüseyin Bey'in öncülüğünde gerçekleştirilen bu tahrir, XVI. yüzyılın son çeyreğinde Balis'in idari, siyasi, mali ve sosyo-kültürel tarihi hakkında çok önemli bilgiler içermektedir.
Balis, aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğunun Haleb Eyâleti’nde tesis etmiş olduğu düzene sadık Araplar ile karşı duran asi Arap aşiretleri arasındaki doğal sınır şeridinin önemli bir parçasıydı. XVI. yüzyılın ikinci yarısında Haleb havzasında süren çekişmeler Canpoladoğulları Aşireti ile Balis bölgesini ön plana çıkarmıştır. Canpoladoğlu aşiretinin lideri Hüseyin Bey göstermiş olduğu kimi başarı ve yardımları sayesinde Haleb’e vali olmuştur. Onun bu göreve getirilişi ve kabulünde Balis’in önemli bir yeri bulunmaktadır. Hüseyin Bey’in bir zamanlar mamur olan fakat XVI. yüzyılın ikinci yarısında hâlî ve hârabeye dönmüş Balis’i tahrir etme gibi önemli bir görevi ifa ettiği anlaşılmaktadır. İmparatorluk idaresi Balis’in tahriri ile pek çok kazanımın peşine düşmüştür. Tımar hisselerinin belirlenmesi, tahsisinin yanında huzursuzlukların sonlandırılması ile bölgenin yeninden canlanması ve hazineye gelirin sağlanması bunlardan bazılarıydı. Hüseyin Bey, bu düşünceler dahilinde XVI. yüzyılın sonlarında doğru Balis’i merkeze alan bir tahrir işlemi gerçekleştirmiştir. Onun tahririnde Balis’in hem idarî hem de malî olarak daha çok Bâb, Cebbul ve Menbic’den müteşekkil mezralardan oluşan bir sancak olduğu görülmektedir. Haleb temalı çalışmalarda pek rastlanılmayan Balis’in XVI. yüzyıl idarî, siyasî, malî ve sosyal dünyası hakkında bilgilere Hüseyin Bey tahririnde erişilmektedir.
Çalışmada öncelikle XVI. yüzyılda Halep'te Balis Sancağı'nda bir sancağın inşası ve özellikleri hakkında bilgi sahibi olunmuştur. Bu vesileyle sancağın idari, mali ve askeri yapısı ile sosyo-kültürel yapısı hakkında bilgilere ulaşılmaktadır. Ayrıca Balis gibi literatürde çok fazla yer almamış çok daha dar bir alandan Osmanlı Devleti'nin XVI. yüzyılda yaşadığı olumsuzluklar silsilesini oldukça net bir şekilde görme imkânı sağlamaktadır. Son olarak ortaya koydukları ile başta Halep olmak üzere imparatorluğun Ortadoğu topraklarına dair çalışmalara dahil olma ve renk katma amacına hizmet etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Kurumları ve Medeniyeti (Diğer), Yeniçağ Osmanlı Tarihi, Yeniçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 22 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN 100. YILI ÖZEL SAYISI |