Günümüz Türk toplumunda felsefeye karşı mesafeli bir yaklaşım
vardır. Bunun geçmişe dayanan bir takım nedenleri bulunmaktadır.
Bunlardan ilki Gazzâli’nin felsefeciler karşısında aldığı tavırdır. Diğer
önemli bir sebep ise 12. yüzyıldan sonra Türk toplumunda büyük
filozofların yetişmemesi ve felsefenin lüzumsuz olarak kabul edilmeye
başlanmasıdır. Ayrıca 18. yüzyıldan itibaren eğitim müfredatlarında
okutulan felsefe derslerinin içeriğidir. Buna göre felsefe pozitivizm ve
materyalizmin aktarım aracı olarak benimsenmiştir. Bu durum ise Türk
toplumunun felsefeye karşı olumsuz tavır geliştirmesine neden olmuştur.
Against philosophy in contemporary Turkish society has an
approach distance. Based on the past it has a number of causes. The first of
these is his attitude towards the philosopher Al-Ghazali's. Another
important reason, philosopher's absence at Turkish society on after the
twelfth century and philosophy is being adopted as superfluous. Finally,
after the eighteenth century, the content of the curriculum is taught in
philosophy classes. Accordingly, philosophy has been adopted as the
transfer agent of conception of positivist and materialist. This case, the
negative attitude towards the philosophy of the Turkish community has
led to development.
Diğer ID | JA59RY82CY |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 1 Sayı: 2 |