Dilciler mal kelimesi
için “maruftur” demekle yetinmişlerdir. Kur’ân’ı Kerim ve Hadis’te mal kavramı,
sözlük anlamı dışında hukuki ıstılahi bir anlama sahip değildir. Daha sonra
İslam hukukçuları ıstılahî-teknik mal tarifi yapmışlar, bir şeyin mal sayılmasında
asıl unsurun şerʿe göre helal sayılan ve yine şerʿin muteber saydığı
örfe göre belirlenen şeylerdir, demişlerdir. Kur’ân ve hadis’te umumi manada
mal olabilecek her şeyi kapsayan “mal ve emval” kavramları kullanılmıştır.
Emval kavramı da umumi manasıyla tüm malları ihtiva edecek anlamdadır. Klasik
dönemde fakihler malı kendi dönemlerinde bilinen şeyleri kapsayacak şekilde
çerçevelemişlerdir. Kendi dönemlerindeki bu çerçeve daha sonraki dönemler için sınırlandırıcı
olmamıştır. Günümüz İslam hukukçuları ise bu minvalde tarihi süreci dikkate
alarak, çağımızda şerʿe göre helal sayılan yeni mal çeşitlerini
de bu kapsama dâhil etmektedirler. Bu manada yeni mal çeşitleri de zekâta tabi
tutulacaklardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 7 Sayı: 1 |