The reform process, which accelerated from the second quarter of the 19th century, reached an important dimension with the Tanzimat Period. First and foremost, with the change in the idea of administration, the state, which was formed on the basis of an integrated understanding of legitimacy with the sultan in the Classical Period, and the social relations that emerged with the statuses bestowed upon him, were replaced by the legitimacy and social relations formed within the scope of the efficiency of the central bureaucracy and the laws and regulations enacted by them. Thus, in a sense, the central bureaucracy undertook the role of the sultan in the Classical Period and tried to provide social welfare and justice. While the bureaucracy was creating this new order, it acted with the aim of economic development, seizing taxes as a center and developing resources, creating an administrative structure in harmony with the outside world, and tried to implement the reforms within this framework. The aim of the study is to reveal the effects of the administrative reform policy of the Tanzimat Period on the transformation of the law, finance and the land regime which is the basis of the Ottoman administrative structure. As a result of the study using the literature review method, it has been seen that the most important issues affecting the process are the administrative and financial system compatible with the economic system to be created based on a new production and property relations, and their coordination with the world economic system. In this context, administrative reforms were carried out within the framework of a new land regime, which was tried to be formed based on legal and financial regulations in a centralized structure and private property relations, which is arguably the most determining element of them.
19. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren hızlanan reform süreci Tanzimat Dönemi’yle birlikte önemli bir boyuta ulaşmıştır. Öncelikle yönetim düşüncesindeki değişimle birlikte Klasik Dönem’de padişahın şahsıyla bütünleşik bir meşruiyet anlayışı temelinde oluşturulan devlet ve onun bahşettiği statülerle meydana gelen toplumsal ilişkiler yerini merkezî bürokrasinin etkinliği ve onların çıkardığı kanun ve nizamnâmeler ölçüsünde oluşan meşruiyet ve toplumsal ilişkilere bırakmıştır. Böylelikle Klasik Dönem’de padişahın üstlendiği rolü bir anlamda merkezî bürokrasi üstlenmiş ve toplumsal refah ve adaleti sağlamaya çalışmıştır. Bürokrasi bu yeni düzeni meydana getirirken iktisadi gelişme, vergilere merkez olarak el koyma ve kaynakları geliştirme, dış dünyayla uyumlu bir idari yapı oluşturma amaçlarıyla hareket etmiş, reformları da bu çerçevede hayata geçirme uğraşı vermiştir. Çalışmanın amacı Tanzimat Dönemi idari reform siyasetinin hukuk ve maliye ile Osmanlı idari yapılanmasının temelini oluşturan toprak rejiminin dönüşümüne etkilerini ortaya koymaktır. Literatür taraması yönteminden yararlanılan çalışma sonucunda süreci etkileyen en önemli konuların yeni bir üretim ve mülkiyet ilişkileri temelinde oluşturulacak iktisadi sistemle uyumlu idari ve mali sistem ve bunların dünya iktisadi sistemiyle olan eşgüdümünün sağlanması olduğu görülmüştür. Bu bağlamda idari reformlar merkeziyetçi bir yapı içerisinde hukuki, mali düzenlemelerle bunların belki de en belirleyici unsuru olan özel mülkiyet ilişkileri temelinde oluşturulmaya çalışılan yeni bir toprak rejimi çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 16 Eylül 2022 |
Kabul Tarihi | 14 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |