Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı farklı boyut ve içeriklerle kadın ve erkeklerin hayatında etkili olmaktadır. Kadın ve erkek ‘öteki’ üzerinden tanımlandığından bu durum Connel (2012)’in deyimiyle ortaya bir biyolojik özcülük çıkarmaktadır. Bu süreçte toplumsal cinsiyet, kadın ve erkeği, erkek egemen bir söylemle inşa etmekte ve her ikisinden de farklı rol ve tutumları yerine getirmesini beklemektedir. Bir ötekilik üzerinden tanımlanan kadınlık ve erkeklik durumları, farklı boyut ve derinlikte cinsiyet ayrımcılıkları ortaya çıkarmaktadır. Dolayısıyla kadınlar ve erkekler toplumsal cinsiyet yapılarının toplumdan topluma değişen biçimleri üzerinden cinsiyet ayrımcılıklarını deneyimlemektedirler. Çalışmanın amacı, ataerkil sistemin iktidar aktörleri olarak kabul edilen erkeklerin cinsiyet ayrımcılıklarına dair görüşlerini keşfetmektedir. Nitel araştırma deseniyle tasarlanan çalışmanın verileri, yarı yapılandırılmış görüşme formları aracılığıyla derinlemesine görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Verilerden elde edilen sonuçlara göre çalışmanın katılımcıları, toplumsal cinsiyet ayrımcılığı kavramını büyük oranda kadınlar üzerinden okumaktadırlar. Ayrıca toplumsal cinsiyet, çalışma katılımcılarının bir kısmına LGBT+ bireyleri hatırlatmaktadır. Çalışmada cinsiyet ayrımcılığına uğradığını ifade eden katılımcıların oranı düşük olmakla birlikte diğer katılımcılar örtülü de olsa cinsiyet ayrımcılığının kendileri üzerinde olan etkilerine ifadelerinde yer vermişlerdir.
Discrimination based on gender affects the lives of women and men in different dimensions and contexts. Because women and men are defined through the ‘other’, as Connel (2012) puts it, this situation leads to a form of biological essentialism. Gender constructs women and men with a male-dominant discourse and expects both to fulfill different roles and attitudes. The femininity and masculinity, which are defined through an otherness, reveal gender discrimination of different dimensions and depths. Therefore, both women and men experience gender discrimination through forms of gender structures from one society to another. The study aims to explore the views of men, who are considered the power actors of the patriarchal system, on gender discrimination. The study was designed with a qualitative research design, were collected using in-depth interview techniques through semi-structured interview forms The results obtained from the data indicate that the study's participants largely interpret the concept of gender discrimination through women. Furthermore, gender, for some of the study participants, reminds them of LGBT+ individuals. In the study the proportion of participants expressing that they have experienced gender discrimination is low other participants have indirectly mentioned the effects of gender discrimination on themselves.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 10 Sayı: 1 |