In her novels, Latife Tekin describes a journey that migrates from the village to the city and tries to hold on in the city, by positioning the human (body/language), his/her communication, and the spaces he/she produces at its center. The reflections of a social event such as migration on the city and space are deeply involved in Tekin's novels. Dealing with the author's novels selected in this study through Henri Lefebvre's definitions of everyday life and the production of space can make these reflections more perceivable and meaningful. By looking at Latife Tekin's novels through Lefebvre, this article aims to capture the spatial production processes through the changing/transforming social production practices and the organization of everyday life. By considering the factors that shape the production practices and the organization of everyday life in the rural and the urban, the spaces produced by the individual, have been interpreted in the context of the spatial counterparts stated by Lefebvre (spaces of representations, representations of spaces, and spatial practices). The aim of the study is to capture clues about the production of space, which directly integrates with time and the human, and try to offer expansions in the way architects deal with the production process of space and where they should position themselves in this process.
Çalışmada Latife Tekin’in seçilen romanları, Henri Lefebvre’in gündelik hayat ve mekânın üretimi tanımlamaları bağlamında incelenmektedir. Latife Tekin, romanlarında köyden kente göçen ve kentte tutunmaya çalışan bir yolculuğu, merkezine insanı (bedeni/dili), onun iletişimini ve üretmekte olduğu mekânları konumlandırarak anlatmaktadır. Göç gibi toplumsal bir hadisenin kent ve mekân üzerindeki yansımaları, Latife Tekin romanlarında derinlemesine yer bulmaktadır. Yazarın romanlarını Henri Lefebvre’in gündelik hayat ve mekânın üretimi tanımları üzerinden ele almak, söz konusu yansımaları daha görünür ve anlamlı kılabilmektedir. Kentleşme politikalarının ve kapitalin hem kentte hem de kırda yarattığı dinamikler, doğrudan ve dolaylı olarak gündelik hayatı ve mekânın üretimini kökünden etkilemektedir. Kent hızla cazibe kazanmış ve doğa üzerine baskı kurmuş olmakla birlikte, kendi içerisine eklemlenen yeni katmana kapsayıcı bir yer vermemiştir. Gerek yeni toplumsal katman gerek ise kentin doğa/kır üzerindeki baskısı, mekânsal yansımalarıyla birlikte, Tekin’in romanlarında başkahraman olan bireylerin üzerinden gözlemlemeye olanak tanıyan bir ifade kazanmıştır. Bu yazı, Latife Tekin romanlarına Lefebvre aracılığıyla bakarak, değişen/dönüşen toplumsal üretim pratikleri ve gündelik hayatın organizasyonu üzerinden mekânsal üretim süreçlerini yakalayabilmek amacı taşımaktadır. Kırda ve kentte üretim pratiklerini ve gündelik hayatın örgütlenmesini şekillendiren etmenler ele alınarak, bireyle birlikte üretilen mekânların Lefebvre’in tarif ettiği mekânsal karşılıklar (temsil mekânları, mekân temsilleri ve mekânsal pratikler) bağlamında yorumlaması yapılmaktadır. Çalışmanın amacı, zamanla ve insanla doğrudan bütünlük kuran mekânın üretimine dair ipuçları yakalayarak, mimarların, mekânın üretim sürecini ele almasında ve bu süreçte kendini nerede konumlandırması gerektiği noktasında açılımlar sunmaya çalışmaktır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Mimarlık |
Bölüm | Mimarlık |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 10 Sayı: 2 |