Dava, Sermaye şirketlerinde idare ve temsil ile görevlendirilmiş kimselerin şirketin iflasını istememeleri suçuna ilişkindir. Sanığa isnat edilen suçun oluşup oluşmadığının anlaşılabilmesi için öncelikle, İİK’nun 179 ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 324 maddesinde öngörülen koşullarda şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenmesini müteakip, şirketin iflasının istenmesi koşullarının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. Aynı mahkemenin başka dosyasında bulunan bilirkişiye ait rapordan şirkete ait ticari defterler ile bilanço kayıtlarına göre inceleme yapıldığı anlaşılmakta ise de, muavin defteri de dahil ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları ile borçlu şirket hakkındaki tüm kesinleşmiş icra takip dosyalarındaki borç miktarları da dikkate alınarak birlikte bilirkişi incelemesine tabi tutulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken yetersiz ve denetime elverişsiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi isabetsizdir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Supreme Court Rules |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Sayı: 4 |
Dergimiz ULAKBİM tarafından izlenmekte, ASOSINDEX, SOBİAD ve EUROPUB tarafından taranmaktadır.