Borçlar hukukuna hâkim olan ilkelerden biri sözleşme özgürlüğü ilkesi olmakla birlikte, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda, aile birliğinin, bu birliğin huzurlu ve mutlu bir şekilde devam etmesi ve ailenin ekonomik varlığının korunması amacıyla, hukukumuzda ilk defa olmak üzere eşlerden birinin kefalet sözleşmesi yapabilmesi diğer eşin yazılı rızasına bağlanmıştır. Bu kapsamda, evli olan kişilerin mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadığı ya da yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadığı sürece, eşlerden birinin kefil olması, diğerinin sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında vereceği yazılı iznine tabidir. Ancak, anılan düzenleme, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren özellikle iş hayatını yavaşlattığı yönünde ağır eleştirilere maruz kalmış ve söz konusu eleştiriler doğrultusunda kefalette eş rızasına bazı istisnalar getirilmiştir. İşte bu çalışmada, kefalette eşin yazılı rızasının alınması zorunluluğu ve bunun istisnaları, yargı kararları ışığında ele alınmış ve açıklanmıştır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 19 |
Dergimiz ULAKBİM tarafından izlenmekte, ASOSINDEX, SOBİAD ve EUROPUB tarafından taranmaktadır.