Nâbi’s Park Coffeehouse, which is about the foundation years of the Republic and takes place in a small town, reveals the conflict between the town notables who were the dominant power in that process and the patriotic intellectual youth who represented the poor people and in this struggle the defeat of the young people who are caught in bureaucratic and political obstacles. Nabi’s Park Coffeehouse, which is considered to be the first novel of the author that reflects his socialist realist style, has the feature of being a rich novel with the diversity of subjects it handles. The novel focuses on the economic situation of the people living in poverty in a town in Western Anatolia, while dealing with the test of the townspeople with nature when the Menderes River overflows. In fact in the novel, the place-human relationship is brought to the fore with the difficult struggle of the village and town people who make their living from agriculture as a result of the overflow of the Menderes River. In the novel, many individual and social problems such as the dominance of those who participated in the War of Independence and the dominant powers who did not participate in this war but pretending to have participated in the war and turning the situation in their favor, and the conflict between them, corruption, moral collapse, bureaucratic decay, health, education and exile are presented to the reader. In the study, the values and functions of the towns in the text were revealed and it was determined how the town as a place was handled in the context of individual and social themes.
Cumhuriyet’in kuruluş yıllarını konu edinen ve küçük bir kasabada geçen Nâbi’nin Park Kahvesi, o süreçte hâkim güç durumunda olan kasaba eşrafı ile yoksul halkı temsil eden vatansever aydın gençlerin çatışmasını ve bürokratik ve politik engellere takılan gençlerin, verdiği bu mücadelede yenik düşmesini gözler önüne serer. Yazarın toplumcu gerçekçi çizgisini yansıtan ilk romanı olarak değerlendirilen Nâbi’nin Park Kahvesi, temas ettiği konu çeşitliliği ile zengin bir roman olma özelliğini taşır. Romanda, Batı Anadolu’da bir kasabada, Menderes Irmağı’nın taşmasıyla kasaba halkının tabiat ile olan sınavı konu edinirken aynı zamanda yoksulluk içinde yaşayan halkın ekonomik durumu üzerinde durulur. Geçimini tarımla sağlayan köy ve kasaba insanının Menderes Irmağı’nın taşması sonucu verdiği zorlu mücadele ile aslında mekân-insan ilişkisi ön plana çıkarılır. Romanda Kurtuluş Savaşı’na katılanlar ile bu savaşa katılmayan ancak kendini savaşa katılmış gibi gösteren ve durumu kendi lehine çeviren baskın güçlerin hâkimiyeti ve aralarında yaşanan çatışma, yozlaşma, ahlaki çöküntü, bürokratik çürüme, sağlık, eğitim ve sürgün gibi pek çok bireysel ve toplumsal sorun gözler önüne serilir. Ayrıca bu çalışmada edebî anlatılarda kasabaların, metin içinde yüklendiği değer ve fonksiyonlar ortaya konmuş ve mekân olarak kasabanın, bireysel ve toplumsal izlekler bağlamında nasıl ele alındığı tespit edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Ekim 2022 |
Gönderilme Tarihi | 19 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 13 Sayı: 3 |