City as an settlement of the modern era is a living area that carries features where the people’s releation declined, the kinship/friendshid feelings vanished, the value of a woman's feminity is scraped and sexual exploitation has become a commodity. This city with its spatial characteristics, takes place as a space preference in the author's fictional world. The city in narration,is a settlement where the human is became increasingly depressed, dragged into the conflict, accelerated the moral dissolution
Modern dönemlerin yerleşim mekânı olan kent; insan ilişkilerinin zayıfladığı, akrabalık/dostluk duygularının yitirildiği, kadının kadınlık değerinden sıyrılarak cinsel sömürü metası hâline geldiği vb. özellikler taşıyan bir yaşam alanıdır. Bu mekânsal özellikleriyle kent, romanda bir mekân tercihi olarak yazarın kurgusal dünyasında yer bulur. Romanda kent, insanın yaşadığı bunalımların arttığı, çatışmalara sürüklendiği, ahlaki çözülmenin hızlandığı bir yerleşim yeridir.
Küçük adamın anlatıcısı Orhan Kemal, “Bereketli Topraklar Üzerinde” romanında, köyden kente göç eden insanların yaşadığı çatışmaları, çözülüş süreçlerini ele alır. Kentlileşen kahramanlar, kent hayatının bireyselleştirici ve yozlaştırıcı dünyasına boyun eğen tiplerdir. Kadının tecavüzlere ve tacizlere uğradığı, insanların hayvan barınaklarında ömür sürdüğü kent, ağaların/beylerin keyfince ömür sürdüğü, işçilerin ezildiği ve horlandığı mekândır.
Romanda, kent ve kentlilik değerlerinin roman dünyasındaki kahramanların yaşadığı bunalım ve çatışmalara etkisi, edebiyat sosyolojisi bağlamında incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2015 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ekim 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 5 |
Tarandığımız Dizinler:
e-ISSN: 2148-5232