Beşerî bir duygu olan “sevgi”, insanlar arası ilişkilerde samimiyet ve muhabbeti doğuran önemli kavramlardan birisidir. Genellikle bir kişinin bir başkasına duyduğu derin ve olumlu bir bağlılığı ifade eder. Sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturur. Ancak sevgi, ontolojik olarak yaratılmışlardan farklı olan Allah için söz konusu olduğunda, kavramın Allah’a izafesinin nasıl anlaşılması gerektiği hakkında farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Konu hakkındaki tartışmaların temelini ise “dil” oluşturmaktadır. Zira Tanrı hakkında konuşmak insan unsuru olan bir dil aracılığı ile yapılmak durumundadır. Asıl problem de bu noktada başlamaktadır.
Konu İslam düşüncesinde Tanrı tasavvuru ve O’nun sıfatlarıyla ilgilidir. Tanrı hakkında kullanılacak dil Tevhid ilkesi çerçevesinde oluşturulmak durumundadır. Dolayısıyla hangi durumlarda tenzih, teşbih ve analoji gibi anlatım biçimleri, hangi durumlarda sembolik ve mecazi dil kullanması gerektiği önem arz etmektedir. İnsanlar, soyutlamalar ve semboller aracılığıyla Tanrı'nın niteliklerini ifade ederler. Semantik dilde Tanrı hakkında lafzî anlam kullanılamaz, çünkü kelimeler yanlış anlamaları teşvik edebilir. Mecazî dil, Tanrı'nın niteliklerini anlamada kullanışlı bir araçtır ve insanların duygusal etkileşimlerini genişletir. İslam düşünce geleneğinde, farklı ekoller Tanrı'nın sıfatlarını ve eylemleri konusunda farklı yaklaşımlar sergilemişlerdir. Selefîler, Allah'ın sıfatlarını doğrudan kabul ederken, Mücessime ve Müşebbihe mezhepleri Tanrı'ya cismani bir suret nispet eder. Ehl-i Sünnet bilginleri, tenzihî ve teşbihî dil arasında orta bir yol izler, Tanrı hakkında konuşurken kullandıkları dilin sınırlarına dikkat ederler. Çalışmamız, Allah ile insan arasındaki sevgi ilişkisinin iki boyutunu incelemektedir: birincisi insanın Allah'a olan sevgisi (muhabbetullah), diğeri ise Allah'ın insanlara olan sevgisi. Ayrıca, bu ilişkinin dil ile nasıl ifade edildiğini ve Tanrı'nın nitelikleri konusundaki tartışmaları ele almaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Felsefesi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2024 |
Gönderilme Tarihi | 20 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 12 Sayı: 2 |
Tarandığımız Dizinler:
e-ISSN: 2148-5232