Ovarian cancer is the leading cause of cancer-related death among gynecological cancers. Hypercoagulation and fibrinolysis increase due to hemostatic activation are frequently observed in advanced stages. We aimed to examine the clinical prognostic value of plasma D-dimer levels measured before the operation in high-stage serous ovarian cancer cases. We conducted a retrospective analysis of 142 patients who had diagnosed with high-grade serous ovarian cancer (HGSC) between 2013-2017 at the Gynecological Oncology Clinic of Dr.Zekai Tahir Burak Training Hospital. Age at diagnosis, pre-treatment plasma D-dimer level, presence of ascites, residual tumor, CA125 level, FIGO stage, and other demographic information were obtained. The mean patient age was 55.25 ±10.84 year. The D-dimer level was normal in 52 (%36,6) patients and high in 90(%63,4) patients. While there was no significant difference when the age limit of 60 was taken in cases with and without high D-dimer levels. Patients with FIGO stage(III-IV) was higher in cases with high D-dimer levels(p<0.001), the presence of massive ascites(p<0.001) and residual tumor. was found to be more likely to occur with high D-dimer levels(p<0.001). A positive correlation has been shown between the cytokines related to tumor burden and angiogenesis, interleukin 6, serum vascular endothelial growth factor (SVEGF), platelet vascular endothelial growth factor (PDEGF) and plasma D-dimer level in previous studies and more evidence suggests the existence of a correlation between coagulation activation and fibrinolysis and tumor angiogenesis, invasion, progression, and metastatic spread. According to the results of our study, high plasma D-dimer levels in HGSK patients seem to be associated with advanced disease and high residual disease burden. Since it is an easily measurable parameter, it suggests that it is a marker that can be used in clinical practice.
D-dimer levels high grade serous ovarian cancer hypercoagulation fibrinoliysis
Over kanseri jinekolojik kanserler arasında kansere bağlı ölümlerin önde gelen nedenidir. Kanser hastalarında özellikle ileri evrede, venöz tromboembolizm yokken bile hemostatik aktivasyona bağlı hiperkoagülasyon ve artmış fibrinoliz sıklıkla gözlenir. Bu çalışma ile yüksek dereceli seröz karsinom olgularında operasyon öncesi ölçülen plazma d-dimer düzeyinin klinik önemi ve prognostik değerini incelemeyi amaçladık. Retrosptektif olarak yapılan çalışmamızda Dr. Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Kliniği’nde 2013-2017 tarihleri arasında primer yüksek dereceli seröz over kanseri (HGSK) tanısı alan ve operasyondan önceki 15 gün içinde D-dimer testi yapılan 142 hasta dahil edildi. Tanı anındaki yaş, tedavi öncesi plazma D-dimer düzeyi, asit varlığı, rezidüel tümör, CA125 seviyesi, FIGO evresi ve demografik bilgileri karşılaştırıldı. Ortalama yaşları 55.25 ±10.84 olan hastaların 52’ sinde (%36,6) normal, 90’ ında(%63,4) D-dimer seviyeleri yüksek olarak saptandı. D-dimer düzeyi yüksek olan ve olmayan olgularda 60 yaş sınır alındığında anlamlı farklılık saptanmazken, D-dimer düzeyi yüksek olan olgularda FIGO evresi (III-IV) daha yüksek olup (p<0,001) masif asit varlığı (p<0,001) ve rezidü tümör görülme olasılığı daha yüksek bulundu (p<0,001). Tümör yükü ve anjiyogenez ile ilgili sitokinler olan interlökin 6, serum vasküler endotelyal büyüme faktörü (SVEGF) ve platelet vaskuler endotelyal büyüme faktörü (PDEGF) ile plazma D-dimer seviyesi arasında pozitif korelasyonun varlığını gösteren çalışmalar; pıhtılaşma aktivasyonu ve fibrinoliz ile tümör anjiyogenezi, invazyon, progresyon ve metastatik yayılım arasında bir korelasyonun varlığını göstermektedir. Çalışmamızın sonuçlarına göre HGSK hastalarında yüksek plazma D-dimer düzeyleri ileri evre hastalık ve yüksek rezidü hastalık yükü ile ilişkili gözükmektedir. Kolay ölçülebilir bir parametre olması nedeni ile klinik uygulamada kullanılabilir bir belirteç olduğunu düşündürmektedir.
Yüksek dereceli seröz over kanseri hiperkoagülasyon fibrinolizis D-dimer düzeyi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |