Bu çalışmada sağlık meslek yüksek okulu klinik programlarında okuyup hastane uygulamasına giden önlisans öğrencilerinin sterilizasyon ve dezenfeksiyona ilişkin bilgilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma kesitsel tipte bir çalışmadır. Çalışmaya katılmayı kabul eden ve anket formunu dolduran (n=174) katılımcılar örnekleme alınmış olup anket formu öğrencilere elektronik ortamda ulaştırılmıştır. Katılımcıların yaş ortalaması 20,7, %79,9’u (n=139) kadın ve % 29,9’u (n=52) anestezi programı öğrencisidir. Öğrencilerin %63,8’i (n=111) uygulama esnasında aseptik uygulamaların zorunlu olduğu bir girişimde bulunduklarını beyan etmiş olup %54’ünün (n=94) daha önce sterilizasyon dezenfeksiyon uygulamalarına yönelik seminer, kongre, sempozyum gibi etkinliklere katıldığı görülmüştür. Dezenfektanların temizlik amacıyla kullanılabileceğini düşünenler %72,4 (n=126) oranındadır. Flaş sterilizasyon yönteminin zorunlu durumlarda kullanılan bir yöntem olduğunu destekleyenler %66,1 (n=115) şeklindedir. Uygun olmayan dezenfeksiyon prosedürlerinin hastanede yatan hastalar arasında hastane enfeksiyonlarının bulaşma riskini artırdığını düşünenler %78,7 (n=137); sağlık çalışanları arasında hastane enfeksiyonlarının bulaşma riskini artırdığını kabul edenler %83,9 (n=146); sağlık çalışanları arasında hastane enfeksiyonlarının alınma riskini artırdığını destekleyenler %70,7 (n=123) olmuştur. Sonuç olarak bulgularımızın ışığında enfeksiyon kontrol prosedürleri hakkında daha fazla kurumsal desteğe ve staj uygulamalarının başlangıcında uyum eğitimlerinin düzenlenmesine ihtiyaç vardır. Stajların rotasyonlar halinde yapılmasından kaynaklı olarak öğrencilerin klinik ortamlarda sürekliliğinin olmaması, her seferinde başka öğrencilerin klinik ortamda çalışması uygulamalı bilginin iyileştirilmesinin önemini ortaya koymaktadır.
Araştırmaya katılan öğrencilere teşekkür ederiz.
Bu çalışmada sağlık meslek yüksek okulu klinik programlarında okuyup hastane uygulamasına giden önlisans öğrencilerinin sterilizasyon ve dezenfeksiyona ilişkin bilgilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Araştırma kesitsel tipte bir çalışmadır. Çalışmaya katılmayı kabul eden ve anket formunu dolduran (n=174) katılımcılar örnekleme alınmış olup anket formu öğrencilere elektronik ortamda ulaştırılmıştır. Katılımcıların yaş ortalaması 20,7, %79,9’u (n=139) kadın ve % 29,9’u (n=52) anestezi programı öğrencisidir. Öğrencilerin %63,8’i (n=111) uygulama esnasında aseptik uygulamaların zorunlu olduğu bir girişimde bulunduklarını beyan etmiş olup %54’ünün (n=94) daha önce sterilizasyon dezenfeksiyon uygulamalarına yönelik seminer, kongre, sempozyum gibi etkinliklere katıldığı görülmüştür. Dezenfektanların temizlik amacıyla kullanılabileceğini düşünenler %72,4 (n=126) oranındadır. Flaş sterilizasyon yönteminin zorunlu durumlarda kullanılan bir yöntem olduğunu destekleyenler %66,1 (n=115) şeklindedir. Uygun olmayan dezenfeksiyon prosedürlerinin hastanede yatan hastalar arasında hastane enfeksiyonlarının bulaşma riskini artırdığını düşünenler %78,7 (n=137); sağlık çalışanları arasında hastane enfeksiyonlarının bulaşma riskini artırdığını kabul edenler %83,9 (n=146); sağlık çalışanları arasında hastane enfeksiyonlarının alınma riskini artırdığını destekleyenler %70,7 (n=123) olmuştur. Sonuç olarak bulgularımızın ışığında enfeksiyon kontrol prosedürleri hakkında daha fazla kurumsal desteğe ve staj uygulamalarının başlangıcında uyum eğitimlerinin düzenlenmesine ihtiyaç vardır. Stajların rotasyonlar halinde yapılmasından kaynaklı olarak öğrencilerin klinik ortamlarda sürekliliğinin olmaması, her seferinde başka öğrencilerin klinik ortamda çalışması uygulamalı bilginin iyileştirilmesinin önemini ortaya koymaktadır.
The study, it was aimed to evaluate the knowledge about sterilization and disinfection of associate degree students who studied in the clinical programs of health vocational high schools and went to hospital practice. The research is a cross-sectional type study. Participants who agreed to participate in the study and filled out the questionnaire (n=174) were included in the sample, and the questionnaire was sent to the students electronically. The mean age of the participants was 20.7, 79.9% (n=139) were female and 29.9% (n=52) were anesthesia program students. 63.8% (n=111) of the students declared that they made an attempt during the application in which aseptic applications were mandatory, and it was seen that 54% (n=94) had previously attended events such as seminars, congresses, and symposiums on sterilization disinfection applications. Those who think that disinfectants can be used for cleaning are 72.4% (n=126). Those who support the flash sterilization method as a method used in mandatory situations are 66.1% (n=115). Those who thought that inappropriate disinfection procedures increased the risk of transmission of nosocomial infections among hospitalized patients was 78.7% (n=137); 83.9% (n=146) among healthcare workers who agreed that nosocomial infections increase the risk of transmission; Among healthcare professionals, those who support that hospital infections increase the risk of acquiring hospital infections were 70.7% (n=123). In conclusion, in the light of our findings, there is a need for more institutional support on infection control procedures and the organization of compliance trainings at the beginning of internship practices. The lack of continuity of students in clinical settings due to the fact that internships are carried out in rotations, and the fact that other students work in a clinical environment every time reveals the importance of improving applied knowledge.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 13 Sayı: 4 |