Amaç: Bu çalışmanın amacı kliniğimizde benign endikasyonla yapılan histerektomilerin operasyon endikasyonlarının, operasyon şekillerinin ve postoperatif histopatolojik tanılarının değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde Ocak 2009 – Ocak 2013 yılları arasında benign endikasyonla histerektomi uygulanan 231 hastanın klinik özellikleri ve postoperatif histopatolojik bulguları retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya alınan 231 olgunun %92.2’sine abdominal yoldan, %7.8’ine vajinal yoldan histerektomi uygulanmıştır. Çalışmaya alınanların yaş ortalaması 50.1±9.3’dür. Vajinal histerektomi yapılan olguların yaş ortalaması abdominal histerektomi yapılanlardan daha fazla saptanmıştır (60.3±11.1 / 49.3±8.7) (p<0.001). Vajinal histerektomilerin tümü (%100) uterin prolapsus nedeniyle, abdominal histerektomiler ise sırasıyla myom uteri (%45.5), tedaviye dirençli menometroraji (%31.9), adneksiyal kitle (%10.8) ve uterin prolapsus (%6.1) nedeniyle yapılmıştır. Sonuç: Histerektomi uygulama yolunun seçiminde olgunun anatomik yapısı yanı sıra cerrahın deneyiminin de etkili olabileceğini düşünmekteyiz
Objective: The aim of this study is to evaluate operation indications, types and histopathological findings of hysterectomies carried out for benign indications in our clinic. Methods: The clinical properties of patients that had hysterectomy procedures for benign indications and postoperative hystopathological findings of hysterectomy specimens were evaluated retrospectively between January 2009 – January 2013 in Gaziosmanpaşa University Medical School, Obstetric and Gynecology Clinic. Results: The ratio of abdominal hysterectomy was determined as 92.2%, and the ratio of vaginal hysterectomy was 7.8% in 231 cases received study. The mean age was 50.1±9.3 years in all groups. The mean age of vaginal hysterectomy group was much than abdominal hysterectomy group (60.3±11.1 vs 49.3±8.7) (p<0.001). All vaginal hysterectomies were carried out for uterine prolapse indication. Abdominal hysterectomies were carried out for leiomyoma (45.5%), refracter menorrhagia (31.9%), adnexial mass (10.8%) and uterine prolapse (6.1%) respectively. Conclusion: The anatomical structure of patient as well as the experience of the surgeon may be efficacious in administration of choice of hysterectomy route
Diğer ID | JA33VF87ZK |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 5 Sayı: 2 |
-