Çin, geçtiğimiz on yıllık süre içerisinde dünya çapında gerçekleştirilen barış gücü misyonlarına aktif olarak katılım sağlamıştır. Çin dış politikasındaki değişiklikler, özellikle Afrika'da gerçekleştirilen bu diplomatik atılımlar dünya çapında bir ilgi odağı haline gelmiştir. Bu makale, Çin'in Afrika'da barışı koruma yolunda attığı adımların ardındaki nedenleri ve bu adımları atmaktaki yeterliliğini, ülkenin stratejik ve diplomatik anlayışına ışık tutacak bir olay incelemesi olarak ele almaktadır. Yazarlar, realist akademisyenlerin savunduğu üzere Çin'in Afrika'daki barışı koruma misyonunu günümüzün uluslararası düzeninden beslenerek Çin merkezli bir dünya oluşturmak için bir manevra olarak görmektedir. Aksine, Çin'in Afrika'daki barışı koruma misyonlarının (bariz insancıl yararlarının yanı sıra) günümüz konjonktürü içerisinde kalarak otoritenin pekiştirilmesi yolunda atılmış bir gündemde kalma/ön plana çıkma adımı olarak görülmesi gerekmektedir. Başka bir deyişle, Çin'in Afrika'daki barışı koruma adımları dünya sistemini Batı'nın elinden almadan, (tüm riskleri de hesaba katarak) ülkenin dünya çapında daha çok saygı ve etki uyandıracağı bir stratejik hamledir. Doğu'nun başı çekeceği, gücün el değiştirmesi üzerine yaşanacak savaşların gerçekleşeceğini öneren realist kehanetlerin aksine; Çin, Afrika'da küresel güçler dengesinde payına düşene barış yoluyla ulaşmanın erdemine odaklanmaktadır.
Çin, geçtiğimiz on yıllık süre içerisinde dünya çapında gerçekleştirilen barış gücü misyonlarına aktif olarak katılım sağlamıştır. Çin dış politikasındaki değişiklikler, özellikle Afrika'da gerçekleştirilen bu diplomatik atılımlar dünya çapında bir ilgi odağı haline gelmiştir. Bu makale, Çin'in Afrika'da barışı koruma yolunda attığı adımların ardındaki nedenleri ve bu adımları atmaktaki yeterliliğini, ülkenin stratejik ve diplomatik anlayışına ışık tutacak bir olay incelemesi olarak ele almaktadır. Yazarlar, realist akademisyenlerin savunduğu üzere Çin'in Afrika'daki barışı koruma misyonunu günümüzün uluslararası düzeninden beslenerek Çin merkezli bir dünya oluşturmak için bir manevra olarak görmektedir. Aksine, Çin'in Afrika'daki barışı koruma misyonlarının (bariz insancıl yararlarının yanı sıra) günümüz konjonktürü içerisinde kalarak otoritenin pekiştirilmesi yolunda atılmış bir gündemde kalma/ön plana çıkma adımı olarak görülmesi gerekmektedir. Başka bir deyişle, Çin'in Afrika'daki barışı koruma adımları dünya sistemini Batı'nın elinden almadan, (tüm riskleri de hesaba katarak) ülkenin dünya çapında daha çok saygı ve etki uyandıracağı bir stratejik hamledir. Doğu'nun başı çekeceği, gücün el değiştirmesi üzerine yaşanacak savaşların gerçekleşeceğini öneren realist kehanetlerin aksine; Çin, Afrika'da küresel güçler dengesinde payına düşene barış yoluyla ulaşmanın erdemine odaklanmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2011 |
Gönderilme Tarihi | 15 Şubat 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 7 Sayı: 14 |