Bu yazı farklı dünya düzenleri ile güvenlik algılamaları arasındaki ilişkileri analiz etmektedir. Bunu yaparken iki farklı dünya düzenini incelemektedir. Bunlar sırası ile ulus-devlet düzeni ile ulus-devlet ötesi düzendir. Her bir sistemin karakteristik özelliklerine göre, güvenlik kavramının tanımlanışı değişmektedir. Yazı ağırlıklı olarak ulus-devlet ötesi sistemi tartışmakta ve de şu temel argümanı öne sürmektedir. Ulus-devlet düzeninin devleti esas alan güvenlik anlayışı her ne kadar ulus-devlet ötesi düzenin bireyi esas alan anlayışı tarafından sorgulanıyor olsa da, günümüzde hala hakim olan anlayış birincisidir. Bunu gösterirken yazı günümüz sisteminin iki başat aktörü olan Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa Birliği'nin güvenlik algılamalarının karşılıklı bir mukayesesini yapmaktadır. Öne sürülen temel görüş şudur. Amerika Birleşik Devletleri'nin güvenlik anlayışı daha çok ulus-devlet düzeninin güvenlik anlayışına yakınken, AB'ninki ulus-devlet ötesi düzenin güvenlik anlayışına yakındır. Bir diğer argüman ise 11 Eylül sonrası gelişmelerin hem küresel hem de AB ölçeğinde ulus-devlet ötesi güvenlik anlayışının yerleşmesini kolaylaştırmadığıdır.
Bu yazı farklı dünya düzenleri ile güvenlik algılamaları arasındaki ilişkileri analiz etmektedir. Bunu yaparken iki farklı dünya düzenini incelemektedir. Bunlar sırası ile ulus-devlet düzeni ile ulus-devlet ötesi düzendir. Her bir sistemin karakteristik özelliklerine göre, güvenlik kavramının tanımlanışı değişmektedir. Yazı ağırlıklı olarak ulus-devlet ötesi sistemi tartışmakta ve de şu temel argümanı öne sürmektedir. Ulus-devlet düzeninin devleti esas alan güvenlik anlayışı her ne kadar ulus-devlet ötesi düzenin bireyi esas alan anlayışı tarafından sorgulanıyor olsa da, günümüzde hala hakim olan anlayış birincisidir. Bunu gösterirken yazı günümüz sisteminin iki başat aktörü olan Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa Birliği'nin güvenlik algılamalarının karşılıklı bir mukayesesini yapmaktadır. Öne sürülen temel görüş şudur. Amerika Birleşik Devletleri'nin güvenlik anlayışı daha çok ulus-devlet düzeninin güvenlik anlayışına yakınken, AB'ninki ulus-devlet ötesi düzenin güvenlik anlayışına yakındır. Bir diğer argüman ise 11 Eylül sonrası gelişmelerin hem küresel hem de AB ölçeğinde ulus-devlet ötesi güvenlik anlayışının yerleşmesini kolaylaştırmadığıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2007 |
Gönderilme Tarihi | 15 Şubat 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Cilt: 3 Sayı: 6 |