Tüm dünya son günlerde bir virüsü konuşuyor. Tahmin edilemeyen, beklenmeyen, belki de ciddiye alınmayan bir virüs şimdilerde tüm sorunların kaynağı gibi görünen devasa sistemlerden ve modern dünyadan hesap sormaya gelmiş gibi görünüyor. Kapitalizmin tüm yıkıcılığının yol açtığı yoksulluğun, önemsenmeyen ötekilerin (mülteciler, zenciler, evsizler, yoksullar, kadınlar ve çocuklar), delinmiş ozon tabakasının, kirletilmiş doğanın, yaşam alanı elinden alınmış hayvanların, milyonlarca kişinin sıkışmış bir şekilde kirli bir havayı solumak zorunda kalarak yaşadığı kentleşmenin sanki öcünü alıyor. Ne kadar büyük ekonominiz, ne kadar çok paranız, uluslararası şirketleriniz olursa olsun eğer doğayı talan ederseniz, insanı sömürürseniz, sağlığı korumayıp hastalık üzerinden para kazanmaya çalışırsanız bunun bedelini ödersiniz demek istiyor gibi. Tabii virüs bu uyarıları yaparken modern dünyaya unuttuğu bazı değerleri de hatırlattı. Bilimin önemini, "ötekiler" iyi ve sağlıklı olmadan bizlerin de sağlıklı ve huzurlu yaşayamayacağını, sadece milyon dolar kazananların değerli olmadığını; sağlık çalışanının, sokağımızı temizleyen temizlik işçisinin, gerçek bilim adamlarının ve sosyal medya iletişiminin de aslında çok değerli olduğunu bizlere gösterdi. Salgın bazı kurumların işleyişini de biçimsel olarak etkiledi. Etkisi tartışmalı olsa da eğitimin okul binaları olmadan da yapılabileceğini gördük. Spor salonlarına gitmeden, sosyal medya aracılığı ile spor profesyonellerinden dersler aldık. Psikolog ile sosyal medya aracılığıyla görüştük. Tabii evlere hapsolmuşluğun olumsuz etkilerini de yaşadık. Bazılarımız işlerimizden oldu, bazılarımız ise krizi fırsata çevirip zengin oldu. Bu süreçte pek çok toplumbilimci kapitalizm ve sistem sorgulamasıyla gündeme geldi. “Yeni bir dünya düzeni mi gelecek?” soruları zihinleri meşgul etti. Salgın neyi değiştirir ya da nasıl düzenlemeler getirir bilinmiyor fakat ilerleyen süreçte tüm dünya "yeni normaller" ile yeni yaşam pratikleri geliştirmek durumunda kalacak gibi görünüyor. Bu yazıda, toplum bilimcilerin öngördüğü olguların ışığında salgının toplumsal analizi yapılmaya çalışılmıştır. Yaşanan sürecin özellikle ekonomik sistemle ilgisine vurgu yapılmak istenmektedir.
Makaleyi göndermem konusunda beni cesaretlendiren Doç. Dr. Musa Yavuz Alptekin hocama sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 2 |