Every social rupture experienced creates its architecture and space. This situation is more evident and faster, especially insocial upheavals such as earthquakes, wars and epidemics. The Covid-19 global epidemic, which has affected our country and the whole world for the last two years, is in the process of creating its own space. This situation has resulted in the emergence of a pandemic architecture that differs from previous periods in terms of content, function, and physicality. This spatial perspective, which is described as the architecture of the new era, constructs itself through the symbolic capital elements of the individual, depending on the economic capital. Therefore, the first aim of this study is to examine the factors that determine our space designs and change our perception of space during the epidemic period. Each historical process produces its architecture and, also shapes the individual's approach and perception of space. This study reveals how much the individual's view of the city and residence/home has changed with the epidemic. On the other hand, an answer is sought to the question of how individuals who have started to spend more time at home with the pandemic design their homes and which factors affect their decision processes
Yaşanan her toplumsal kırılma kendi mimarisini ve mekânını yaratır. Özellikle deprem, savaş, salgın gibi toplumsal alt üstlerin yaşandığı süreçlerde bu durum daha belirgin ve daha hızlıdır. Son iki yıldır ülkemizi ve tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 küresel salgını da kendi mekânını yaratım süreci içerisindedir. Bu durum ise içerik, işlev ve fiziksel bakımdan önceki dönemlerden ayrılan pandemi mimarinin ortaya çıkarması ile sonuçlanmıştır. Yeni dönem mimarisi olarak betimlenen bu mekânsal bakış açısı, ekonomik sermayeye bağlı olarak bireyin sahip olduğu sembolik sermaye öğeleri aracılığıyla kendini inşa etmektedir. Bu yüzden, elinizdeki bu çalışmanın ilk amacı salgın döneminde mekân tasarımlarımızın belirlenmesinde ve mekân algımızın değişmesinde belirleyici olan etkenleri irdelemektedir. Her tarihsel süreç kendi mimarisini ürettiği gibi bireyin mekâna yaklaşımını ve mekan algısını da şekillendirmektedir. Bu çerçevede, elinizdeki çalışma, salgın ile birlikte bireyin kente ve konuta/eve bakışının ne düzeyde değiştiği ortaya koymaktadır. Öte yandan pandemi ile birlikte alınan kararlar ve uygulanan kısıtlamalar sonucunda evde daha fazla vakit geçirmeye başlayan bireylerin yaşadıkları konutları nasıl ve neye göre tasarladıkları, karar süreçlerine etkileyen etkenlerin neler olduğu sorusuna cevap aranmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Mart 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 3 Sayı: 3 |