İfade özgürlüğü bugün demokratik toplumlar arasında
asli bir değer olarak kabul edilmektedir. Anayasamızda ve de imzacı
devletlerden olduğumuz AİHS’te koruma altına alınmış olan ifade özgürlüğünün
korunması, sınırlandırılması konusunda AİHM’ce geniş bir içtihatlar ağı
oluşturulmuştur. Kamu gücünden
kaynaklanan ifade özgürlüğü ihlalleri adli uyuşmazlıklar kadar olmasa da idari
uyuşmazlıklarda da karşımıza çıkabilmektedir. İfade özgürlüğü ile ilgili idari
yargıda karşımıza çıkan uyuşmazlıklar, idarenin tüzük yönetmelik gibi
düzenleyici işlemlerle, bir disiplin cezasının verilmesi ya da idari yaptırım
uygulanması gibi bireysel nitelikli olarak tesis ettiği idari işlemlerden
kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada AİHS 10/2. maddesi kapsamında ifade
özgürlüğünün idare tarafından sınırlandırılması niteliğinde olan idari
işlemlerden doğan uyuşmazlıkların çözümünde, son dönem kararlarında Danıştay’ca
uygulanan kriterlerin AİHM içtihatlarıyla ve ilkeleriyle uyumunun
değerlendirilmesi amaçlanmıştır. İnceleme AİHM’in ifade özgürlüğü ile ilgili
çeşitli kriterleri başlık olarak seçilerek bunun altında o konunun örneği
olacak Danıştay kararları üzerinden gerçekleştirilmiştir. İncelemelerimiz
neticesinde denebilir ki; Danıştay ülkemizdeki meri yasal mevzuatla uyuşmaz
nitelikte olan AİHM içtihatları dışında, AİHM içtihatları ile bağdaşır bir
tutum göstermektedir. Danıştay ifade özgürlüğü ile ilgili güncel kararlarında
sıklıkla Sözleşme’nin 10. maddesine yer vermekte, anılan maddenin 2.fıkrasında
yer alan müdahale ölçütlerini kullanmakta, AİHM içtihatlarına her zaman kararda
yer vermese de gerekçedeki tutumu genel olarak AİHM içtihatları ile uyumlu
olmakta ve yeri geldiğinde AİHM kararlarına gerekçesinde doğrudan yer
vermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 9 Sayı: 2 |