Bu çalışma, Ebû Ya‘lâ el-Ferrâ’nın Hanbelî/Ehl-i hadis geleneği içinde te’vîl yöntemine başvurarak literalist yorum çizgisini esnettiği ve eleştirel bir zeminde geliştirdiği rasyonel yaklaşımı incelemektedir. Ebû Ya‘lâ, özellikle tevhîd, maʿrifetullah ve hüsün-kubuh gibi temel itikadî meselelerde akıl ile nakli uzlaştırmaya yönelik bir metodoloji benimseyerek, Ehl-i hadis içerisinde klasik yorum kalıplarının dışına çıkmıştır. Bu yönüyle, mezhep içi metodolojik dönüşüme öncülük eden önemli bir figür olarak öne çıkmakta; hem kendisinden sonraki bazı Hanbelî âlimleri üzerinde etkili olmakta hem de mezhebin sınırlarını yeniden tartışmaya açmaktadır. Onun bu düşünsel girişimi, geleneksel çizgiyi korumaya çalışan Ehl-i hadis mensuplarının sert tepkilerine yol açmış ve kendisini mezhep içinde tartışmalı bir konuma taşımıştır. Bu bağlamda çalışma, Ebû Ya‘lâ’nın temsil ettiği yaklaşımı tarihsel ve fikrî bağlam içinde ele alarak, onun akıl-vahiy ilişkisine dair katkılarını değerlendirmekte ve bu sebeple kendi i’tiâdî mezhebi olan Ehl-i hadis geleneği tarafından kendisine yapılan eleştirileri sistematik biçimde analiz etmeyi amaçlamaktadır.
This study examines the rational approach developed by Abū Yaʿlā al-Farrāʾ within the Ḥanbalī/Ahl al-Ḥadīth tradition, in which he employed the method of taʾwīl (allegorical interpretation) to soften the rigid literalist framework and construct a critical interpretative model. Abū Yaʿlā adopted a methodology aimed at reconciling reason (ʿaql) and transmitted revelation (naql), particularly in relation to fundamental theological issues such as tawḥīd, maʿrifat Allāh, and ḥusn–qubḥ. In doing so, he departed from the classical interpretive patterns of the Ahl al-Ḥadīth school and emerged as a key figure in the internal methodological transformation of the tradition. His intellectual initiative influenced several later Ḥanbalī scholars and reopened discussions regarding the boundaries of the school. However, his approach also provoked strong reactions from traditionalist Ahl al-Ḥadīth scholars, positioning him as a controversial figure within his own tradition. Accordingly, this study aims to analyze Abū Yaʿlā’s theological methodology within its historical and intellectual context, assess his contributions to the relationship between reason and revelation, and systematically explore the theological tension that emerged within the Ahl al-Ḥadīth tradition as a result of his ideas.
تُعدّ مسألة فهم النصوص المتشابهة في التراث الإسلامي من القضايا التي أدّت إلى بروز مناهج كلامية متعددة، من أبرزها: التشبيه والتفويض والتأويل. أما المنهجان الأولان (التشبيه والتأويل) فيتقاسمان النزعة اللفظية في التعامل مع الصفات الإلهية، بينما ينفرد التأويل بمقاربة عقلية تهدف إلى تنزيه الله عن مشابهة المخلوقات. وقد ظهرت هذه الاتجاهات بوضوح في تفسير الصفات التي وردت في النصوص الشرعية مثل اليد والوجه اللتين وردتا في القرآن .شهد القرن الخامس الهجري تحولًا نوعيًا داخل مدرسة أهل الحديث، تمثّل في انفتاح بعض علمائها على المنهج العقلي. وكان القاضي أبو يعلى الفراء (ت. 458هـ) من أبرز من مثّل هذا التحول، إذ عمل على بناء تفسير وتأويل يجمع بين النص والعقل دون أن يُفرّط في الالتزام بالنقل. وقد واصل هذا الاتجاه لاحقًا علماء بارزون من أمثال ابن عقيل وابن الزاغوني وابن الجوزي، محاولين إيجاد توازن بين التفويض والتأويل، بحيث يُمنح للعقل دور تفسيري ضمن إطار الضبط النصي.
| Birincil Dil | Türkçe |
|---|---|
| Konular | Hadis, İslam Araştırmaları (Diğer) |
| Bölüm | Makaleler |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 15 Ocak 2025 |
| Kabul Tarihi | 29 Temmuz 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Sayı: 14 |
Hadith Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.