Kadın
hareketinin Avrupa’daki gelişimi göz önünde tutulduğunda uzun süreli sokak
eylemleri dikkati çekerken Osmanlı’da bu mücadelenin karşılığı kadınların
edebiyat dünyasına dahil olması şeklinde olmuştur. Kadınlar böylelikle hem eril
bir alan olma özelliği taşıyan edebiyata yeni bir bakış açısı getirmiş hem de
mevcut eril dile müdahale etme fırsatı bulmuşlardır. Tanzimat döneminden
Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar uzanan dönemde yazılan romanlardaki kadın
kahramanların, kadın yazarların edebiyat dünyasındaki varlıklarının nicel
artışıyla birlikte, farklılaştığı görülür. Kadın yazarlar erkek egemen toplum
yapısına dair itirazlarını edebiyat aracılığıyla ve kadın kahramanları
üzerinden dile getirme imkânı bulur. Edebiyatçı kimliği, kadınlara kamusal
anlamda varlık gösterme olanağı sunmakla birlikte mevcut eril bakış açısının
değiştirilmesi imkânı vermesi kadın yazarlığını kadın mücadelesinin bir
parçasına dönüştürür.
Bu çalışmada kadın hareketinin
Avrupa ülkelerindeki ilerleyişine paralel olarak gelişim gösteren kadın yazını
üzerinde durulmuş, kadınların özellikle roman türünde erkek yazarlar tarafından
ele alınışlarıyla kadınların edebiyat alanındaki varoluşlarıyla beraber ele
alış şekilleri karşılaştırılmış yine kadın yazarların edebi dil üzerindeki
etkileri sorgulanmıştır. En nihayetinde cinsiyet kavramının edebi alanda
politik bir işlev üstlendiği fikrine varılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır.
Yayınlanan makaleler öncelikle iThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları devrolunmuştur.
.