18.yüzyıldan 20.yüzyılın sonuna değin modern zamanların en gözde terimlerinden biri ‘emek’ (say-osmanlıca., labour-ingilizce) olmuştu. Türkiye’de ise son yüzyıl içerisindeki teorik birikim göz önüne alındığında, emek kavramının etimolojisiyle ilgili çalışmaların nitelik ve nicelik olarak çok olmadığı açıktır. Bu kavramın sosyal hayattaki ve üretimdeki rolü daha çok siyaset ve iktisat pratiği açısından araçsallaştırılmış, kavramın etimolojisine dair de düşünsel bir katkı sunulmamıştır. Emekçi hareketin temel yapı taşını oluşturan emek kavramı üzerine Türkiye’de İsmet Zeki Eyüboğlu’nun “Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü” isimli eseri dışında terimin etimolojisi üzerine kayda değer bir cümle yoktur.
Avrupa’da da klasik iktisatcılardan özellikle Adam Smith ve Ricardo kavramın üzerine düşünmüş ve daha sonra Karl Marx’a da ilham verecek teorik çıkarımlarda bulunmuşlar ise de etimolojik yönü üzerinde durularak bir kavramsallaştırılmaya gidilememiştir. Daha sonraları Marx ise ‘emek’ kavramının üzerinden kendi teorisini oluşturmuştur.
20.yüzyılın önemli düşünürlerinden Hannah Arendt ise emek kavramının insanlık durumu içerisindeki merkezi önemine vurgu yaparken aynı zamanda kavramın etimolojik durumunu da dikkat çekmiştir. Hannah Arendt’in düşünsel sistemindeki modern toplum eleştirsinin kapsadığı alana yaklaştıkça ve bu kavramın onun fikriyatının temel taşlarından birini oluşturduğunu anladıkça; bu konuda O’nun belli başlı dillerde(İbranice, Sankristce, Yunanca, Latince, İngilizce, Almanca, Fransızca) yaptığı araştırmanınTürkçede de yapılması zorunluluğu kendini göstermiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 1 Sayı: 2 |