Mevlevîliğin XVIII. yüzyılın sonlarından itibaren devletle çok daha iç içe olduğu görülmektedir. Osmanlı Sultanı III. Selim ile II. Mahmud dönemi başta olmak üzere Osmanlı Tarihinin son dönemi, Mevlevîliğin en fazla itibar gördüğü dönemdir. Bu dönem padişahların bizzat Mevlevihaneleri ziyaret edip, ayinlerinde bulunmaları, halkın ilgisinin de bu tarikata yönelmesine sebep olmuştur. Ancak Mevlevîliğin fazlaca devlete yakın olması, gelecek için bu tarikatın gelişmesine değil, tarikatın, devletin çökmesi ile önemini kaybetmesine sebep olmuştur. Bu makalede, Sultan II. Abdülhamid döneminden Osmanlı Devletinin yıkılışına kadarki Mevlevîlik ile ilgili gelişmeler ele alınmıştır
It seems that mevleviyeh has had much more intertwining relationships with the state since the end of the 18th century. Especially during the reigns of Selim the Third and Mahmud the Second, in the late Ottoman Period, it has been respected. In this period, Sultans‟ visiting of the lodges of Mevlevi dervishes led people‟s attention to direct this religious order. However, the closeness of it to the state did not provide a development for it in the future, with the collapse of the state; this cult also lost its importance. In this article, the developments related to mevleviyeh discussed from the period of Sultan Abdülhamit the Second to the collapse of the Ottoman Empire
Diğer ID | JA34BC83GG |
---|---|
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 34 Sayı: 34 |
Harran İlahiyat Dergisi-Harran Ilahiyat Journal Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.