ÖZET
Kur’an’ın muhtelif surelerinde adab-ı muaşeretle ilgili çok sayıda
ayet mevcuttur. Hadis bilginleri de, Hz. Peygamber'in bizzat yaşadığı ve
ümmetine tavsiye ettiği adabı ve ahlâk kaidelerini ihtiva eden hadisleri, topladıkları hadis kitaplarında,
"Kitâbu'lEdeb" ya da "Bâbu'lEdeb" gibi özel başlıklar
altında bir araya getirmişlerdir. Şunu da söylemekte fayda vardır: Edep
kurallarının büyük bir bölümü, Hz. Peygamber'in birer sünneti olduğu gibi, daha
önce geçmiş olan peygamberlerin sünnetinden olan adab-ı muaşeret kuralları da
vardır.
“Adab"edeb
kelimesinin çoğuludur. "Edeb", sözlük anlamı ile "terbiye",
"utanma", "usul", "yol" ve "kaide” gibi
anlamlara gelir. ”Muaşeret" ise “birlikte yaşayıp iyi
geçinmek” demektir. Bir İslam ahlakı terimi olarak adab, “Göz önünde
bulundurulması gerekli olan kaideler, usuller, ahlaken uyulması gereken
hususlar, terbiye ve nezaket kuralları” anlamlarına gelir. Adab-ı muaşeret
deyimi ise, topluluk içinde normal davranış şekilleri, insanların birbirleriyle
geçinmeleri usulü, nezaket, terbiye ve görgü kuralları demektir.
Bölüm | Makale |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2017 |
Kabul Tarihi | 17 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 38 |
Harran İlahiyat Dergisi-Harran Ilahiyat Journal Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.