İlkçağlardan itibaren insanoğlu, etrafında vuku bulan hadiselerin sebebi olarak gördüğü gökyüzü ve gök cisimlerine dair büyük hayranlık ve merak içinde olmuştur. Bu hayranlık ve merak, evrene bakıp estetik bir perspektif yakalamak isteyen sanatçılar tarafından hemen her dönemde; çeşitli inanç, gelenek ve hayal unsurları ile renklendirilerek sunulmaktadır. Klasik Türk edebiyatı döneminde ise; İslam öncesi mitlerden, Fars kültürüne ait bilgi ve inanışlardan, çeşitli kültürel öğelerden ve özellikle de İslamiyet'ten beslenen bir kozmik âlem telakkisi mevcuttur.
Kozmik unsurlar arasında büyük bir yeri olan felek, yıldızlar ve onların kader üzerindeki etkilerine dair inanışlar, divan şiirinin genel dokusunu içeren ipuçları sunma noktasında önem arz eder. Kullanım şekli ve hangi hayallerle birleştirilerek sunulduğu hususu farklı olsa da, hemen her divan şairi eserlerinde kozmik unsurlara ve onların etrafında oluşan motiflere yer vermektedir. On dördüncü yüzyılda Klasik edebiyatın kurulmasına önemli katkıları olan Ahmedî, divan şiirinin büyük üstatları arasında yer alır. Geniş kültürü, mitoloji bilgisi ve söyleyiş tarzıyla çağının ötesine geçen şairin divanında kozmik âleme dair unsurları ustalıkla kullanmış olduğu görülmektedir. Bu çalışmada, Osmanlı toplumunda kozmolojiye dair genel bilgi ve inanışların neler olduğu açıklanmış; Ahmedî Divanı'ndaki kozmik âleme dair anlatımlar gökyüzü, yıldızlar, burçlar, gezegenler, ışık ve karanlık başlıkları altında ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 6 |