Bu çalışma, Andrew Hunter Murray’nin The Last Day adlı post-apokaliptik romanındaki biyopolitik düzenlemeleri Fransız düşünür Michel Foucault’nun kavramsallaştırması açısından incelemeyi amaçlar. Dünyanın dönüşünün durmasından sonraki bir zamanda geçen roman, hükümetin nüfusu biyopolitik düzenlemeler yoluyla kontrol ettiği bir İngiltere’yi anlatır. Foucault’nun ortaya koyduğu üzere, biyopolitika ölüm ve doğum oranı gibi nüfusun biyolojik süreçlerini düzenlemekle ilgilidir. Hükümet dolayısıyla nüfusun hayatta kalmasını, refahını ve gelişimini tehdit edebilecek potansiyel risk faktörlerini ortadan kaldırarak bu süreçleri dengelemek için uğraşır. Bu ortadan kaldırma, nüfusun içindeki aşağı grupları, yani yabancıları, göçmenleri, suçluları ve hastaları, doğrudan ve dolaylı olarak öldürmeyi gerektiren ve Foucault’nun biyolojik ırkçılık olarak adlandırdığı şeyle sonuçlanır. Onlar ya doğrudan katledilirler ya da ölüm riskine maruz bırakılırlar. Bu bağlamda, romanın modern devletlerdeki biyopolitik düzenlemeleri ve ırkçılığı yansıttığı söylenebilir.
Biyopolitika Biyolojik ırkçılık Michel Foucault The Last Day Andrew Hunter Murray
Biopolitics Biological racism Michel Foucault The Last Day Andrew Hunter Murray
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 6 |