Öz
Sanatlarda hayal ve hakikate yönelik bakışlar pek çok araştırmanın konu alanını teşkil etmektedir. Bu sanat dallarından biri olan edebiyatta bu kavramlara bakış, estetik ve eleştiri düzleminde ele alınabilir. Edebî akımlarda, sanatçıların bakış açılarının belirlenmesinde, eserlerde anlatılanların “yaşanmış ya da yaşanabilecek” sıfatını kazanmasında ve buna benzer pek çok durumda hayal ve hakikat kavramlarının genişliği okuyuculara ve sanatçılara rehber olur. Hayal ve hakikat kavramları, insanların yaşamlarını biçimlendirmesinde etkili olduğu gibi sanat eserlerinin mahiyeti ve estetik değeri üzerinde de etkili olan kavramlardır. Türk edebiyatında önemli bir yer edinen Servet-i Fünûn sanatçılarının da hayalleri ve hakikatleri kendi özgünlükleri ile birlikte eserlerine dâhil ettikleri görülür. Bu kavramları çeşitli işlevlerle kullanan sanatçılardan biri de İsmail Safa’dır. Onun eserleri hayal ve hakikat bakımından incelendiğinde okuyucu geniş bir kavram alanı ile karşılaşır. Safa hayal kavramını aşk, sevgili, güzellik konuları ekseninde yer yer marazi duyuş tarzına bağlı kalarak işler. Tabiat kavramı, Servet-i Fünûn döneminin tüm sanatçılarında olduğu üzere onda da önem taşır. Vatanî ve dinî hassasiyetler onun şiirini zenginleştiren diğer unsurlardır. İsmail Safa’nın ailesi, yakın çevresi, biyografisi ve gözlemleri eserlerini büyük ölçüde şekillendirir. Servet-i Fünûn döneminin diğer sanatçılarına kıyasla Safa’nın ilim ve hakikat kavramlarına özel bir yer ayırdığını söylemek mümkündür. Bu çerçeveden incelenen İsmail Safa’nın şiirleri, Servet-i Fünûn dönemi şiir dünyasına yeni bir estetik bakış kazandırmıştır.