Osmanlı İmparatorluğu üç kıtaya yayılan coğrafi genişliği, iktisadi, siyasi yapısı, sanat ve kültürel zenginliğiyle Doğu ve Batı medeniyetinden araştırmacıların, sanatçıların dikkatini çekmiş onları birbirinden farklı çalışmalara yöneltmiştir. Bu ilginin tarih, edebiyat, sinema, müzik gibi alanlarda gittikçe artmakta olduğu da gözlemlenebilmektedir. 1718-1730 yılları arasını kapsayan Osmanlı sanat ve estetik zevkinin en özel zamanlarından olan Lale Devri, tüm imparatorluk tarihi içinde en çok değerlendirilen dönemlerdendir. Lale Devri; sosyal yaşantısı, mimari özellikleri, matbaanın gelişi, çeviri faaliyetlerinin başlamasıyla müzikte, şiirde kendi dönemine has bir zevkin oluşmasını sağlamıştır. Fakat halk ve siyasi otorite arasındaki yaşayış ve düşünce farklılıkları zamanla bir ayrılığa dönüşmüş, devir bir isyanla bitmiştir. Lale Devri’nin kapanmasına neden olan Patrona Halil İsyanı da tarihî araştırmalarla birlikte sanat eserlerinde isyan duygusu etrafında imgesel bir değer oluşturmuştur. Bireyin ya da toplumun kendini gerçekleştirmesinde otoriteye başkaldırının sembolik isimlerinden olan Patrona Halil, hem gerçekleştirdiği isyan hem de karakteristik özellikleriyle edebî metinlerin konusu haline gelmiştir.
Toplumcu Gerçekçi edebiyatın en çok başvurduğu tiplerden olan soylu eşkıya; zenginden alıp fakire veren, haksızlık olarak değerlendirdiği olaylara karşı kendi güç ve etkisini hesaplamadan başkaldıran, bu başkaldırıyla da öfke ve itirazını içinde saklayan kalabalıkların sesi olur. Patrona Halil de Türk ve Macar romanlarında bu tipin temsilcisi olarak farklı yazarların eserlerinde görülür. Tarih ve tarihî roman arasındaki gerçeklik farkı tarihî roman üzerine yapılan çalışmaların problemlerindendir. Çalışmada, yazarların anlatılan sürece kendi bakış açıları doğrultusunda getirdikleri yorumlar değerlendirilecektir. Bu çalışmaya, Kerim Korcan’ın Patrona, Aptullah Ziya Kozanoğlu’nun Patronalılar, Ahmet Aziz’in Lâle Zamanında İsyan (Vak’a-i Patrona Halil), Mo’r Jo’kai’nin Beyaz Gül olarak bilinip Türkçeye Kanlı Lale olarak çevrilen romanı esas alınacaktır. Makalede Patrona Halil’in roman karakteri olarak işlenişi ele alınıp birbirlerinden çok farklı zamanlarda yazılıp basılan dört farklı eserle dönem üzerine geliştirilen bakış açıları roman türünün unsurları doğrultusunda değerlendirilmeye çalışılacaktır.
The Ottoman Empire, with its geographical extent spanning three continents, economic and political structure, and artistic and cultural richness, attracted the attention of researchers and artists from Eastern and Western civilizations and directed them to different studies. It can also observed that this interest is increasing in history, literature, cinema and music. Lale Devri (Tulip Era) which includes the years between 1718-1730 is one of the most precious time in the art history of ottoman empire and also one of the most evaluated periods. Lale Devri (Tulip Era); With its social life, architectural features, the advent of the printing press and the beginning of translation activities, it enabled the formation of a unique taste for the period in music and poetry. However, the differences in life and thought between the people and the political authority turned into a separation over time, and it ended with a rebellion.
The Patrona Halil Rebellion, which caused the end of the Lale Devri (Tulip Era), created an imaginative value around the sense of rebellion in works of art, along with historical studies. Patrona Halil, one of the symbolic names of rebellion against authority in the self-realization of the individual or society, has become the subject of literary texts with both the rebellion he carried out and his characteristic features.
The aristocrat bandit, one of the most frequently used types in Socialist Realist literature; He becomes the voice of the crowds who take from the rich and give to the poor, who rebel against events they consider unfair without calculating their own power and influence, and who keep their anger and objection within themselves through this rebellion. Patrona Halil is also seen in the works of different writers as a representative of this type in Turkish and Hungarian novels. The difference between history and historical novel is one of the problems of studies on historical novel.
In the study, the comments made by the authors in line with their own perspectives on the process described will be evaluated. The basis for this study will be Kerim Korcan's Patrona, Aptullah Ziya Kozanoğlu's Patronalılar, Ahmet Aziz's Lale Zamanında İsyan (Vak'a-i Patrona Halil); Mo'r Jo'kai's novel, known as Beyaz Gül, translated into Turkish as Kanlı Lale, will also be mentioned in terms of his perspective on the period. In the article, the treatment of Patrona Halil as a novel character will be discussed and the perspectives developed on the period with four different works written and published at very different times will be tried to be evaluated in line with the elements of the novel genre.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Sahası Yeni Türk Edebiyatı |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 13 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 2 |