Yoğun bakım ünitesinde
tedavi gören hastaların sahip oldukları patolojileri nedeniyle mortalite ve
morbiditeleri oldukça yüksektir. Yoğun bakım hastalarının, çevreden gelen
uyarıları seçme ve bunları kontrol etme yetenekleri bulunmamaktadır. Gürültü yaşam ortamında
meydana gelen en yaygın çevresel stres kaynağı olup, DSÖ tarafından uluslararası bir sağlık sorunu
olarak tanımlanmıştır. Yoğun bakım ünitelerinin gürültü seviyeleri ile ilgili
yapılan çalışmalar, gürültü seviyelerinin önerilen seviyelerin çok üstünde
olduğunu göstermektedir. Gürültünün etkileri, gürültüye maruz kalan bireyin
yaşına, cinsiyetine ve sağlık duruma bağlı olarak değişebileceği gibi
gürültünün şiddeti, frekansı, formu ve süresi gibi özelliklere bağlı olarak da değişir.
Türkiye’de ortalama yoğun bakımda kalış süresinin 7 gün olması, hatta bu
sürenin çok daha uzun olabildiği göz önüne alınırsa, hastaların yoğun bakım
gürültüsüne uzun süreli maruziyeti söz konusu olabilmektedir. Gürültünün
hastalarda fizyolojik ve psikolojik istenmeyen etkilere yol açtığı literatürde
belirtilmiştir. Hemşirelerin tanımlanan rolleri arasında bulunan
koruyucu-savunucu rolü kapsamında, bakım verdiği bireylere psiko-sosyal ve
fiziksel olarak güvenli bir çevre sağlamalıdır. Bu nedenle yoğun bakım
ünitesinde tedavi gören hastaların gürültünün yol açacağı fizyolojik ve
psikolojik etkilerinden korumak amacıyla gürültünün azaltılması/kesilmesi
konusunda yoğun bakım hemşirelerine önemli görevler düşmektedir.
The patients, who
treated in intensive care unit, have high mortality and morbidity due to the
pathologies. Intensive care patients don’t have the ability to select and control
from environmental stimulant. Noise is the most common source of environmental stress in
the living space and has been defined by WHO as an international health
problem. Studies of the noise levels of
intensive care units show that the noise levels are well above the recommended
levels. The effects of noise can vary
depending on the age, sex, and health condition of the exposed to noise, and
also on noise intensity, frequency, form and duration. The average
duration of stay in intensive care in Turkey is 7 days, however even that this
process can be much longer. Therefore patients have long-term noise exposure to
intensive care. It has shown in the literature that noise leads to
physiological and psychological adverse effects in patients. Nurses have a
protective-advocacy role among defined roles. In this context, nurses should
provide a psycho-social and physically safe environment for the patients. For
this reason, intensive care nurses have important tasks in reducing or
eliminating noise in order to can protect the physiological and psychological
effects of the patients who are treated in the intensive care unit.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2018 |
Gönderilme Tarihi | 23 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.