Amaç: Bu çalışmada iki ayrı periton diyalizi uygulaması olan sürekli ayaktan
periton diyalizi (SAPD) ve aletli periton diyalizinin (APD) gastroözofajiyal reflü
hastalığı (GÖRH) insidansına ve ilişkili olduğu faktörlere etkisini değerlendirmeyi
amaçladık.
Yöntemler: Çalışmaya APD tedavisi uygulanan 17 hasta ve SAPD tedavisi
uygulanan 34 hasta dahil edildi. Hastaların gastrointestinal sistem şikayetleri,
özgeçmiş özellikleri ve kullandıkları ilaçlar yüz yüze görüşme yöntemiyle elde
edildi. Anket formu, bireylerin sosyodemografik özelliklerini, GÖRH ile ilişkili
olduğu düşünülen bazı faktörler ile ilgili soruları içermekteydi. GÖRH değerlendirilmesinde National Institutes of Health PROMIS GERD Ölçeği kullanıldı.
Bulgular: 51 hasta çalışmaya dahil edildi (31’i (%60.8) erkek, 20’si (%39.2)
kadın). Hastaların yaşları 18-77 arasında değişmekte olup, ortalama 53±15 yıldı.
Eğitim düzeyine göre hastaların 34’ü (%66.7) ilköğretim mezunu olup en büyük
bölümü oluştururken, sadece 4’ü (%7.8) okuryazar değildi. Tüm hastalarda
GÖRH sıklığı %31.4 oranında tespit edildi. GÖRH sıklığı APD uygulayan
hastalarda %23.5, SAPD uygulayan hastalarda ise %35.3 olup, SAPD uygulayan
hastalarda oran daha yüksekti, ancak aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark
yoktu (p= 0.594). GÖRH olanlarla olmayanlar arasında yaş, cinsiyet, rezidü renal
fonksiyon varlığı, günlük ortalama PD sıvı miktarı ve ultrafiltrasyon miktarı
açısından fark bulunmadı.
Sonuç: Periton diyalizi hastalarında GÖRH sıklığı %31.4 olup, APD ve SAPD
modalitelerinin GÖRH sıklığı üzerine etkisi benzer bulunmuştur.
Aletli periton diyalizi Gastroözofajiyal reflü hastalığı Kronik böbrek hastalığı Sürekli ayaktan periton diyalizi
Objective: In this study, we aimed to evaluate the effects of continuous
ambulatory peritoneal dialysis (CAPD) and automated peritoneal dialysis (APD)
on gastroesophageal reflux disease (GERD) and its associated factors.
Methods: The study included 17 patients underwent APD and 34 patients took
CAPD treatment. Face-to-face interview method was used to determine the
patients' gastrointestinal system complaints, resume characteristics and medical
therapies. The questionnaire included questions about the sociodemographic
characteristics of individuals, some factors that were thought to be related to
GERD. National Institutes of Health PROMIS GERD Scale was used for the
evaluation of GERD.
Results: Fifty-one patients [31(60.8%) male and 20(39.2%) female] were enrolled
the study. Ages of the patients ranged from 18 to 77 years with a mean of 53±15
years. According to the level of education, 34 (66.7%) of the patients were
primary school graduates and constituted the largest part, only 4 (7.8%) were
illiterate. The incidence of GERD was 31.4% in all patients. The incidence of
GERD was 23.5% in patients treated with APD and 35.3% in patients treated with
CAPD. Although patients with CAPD had a higher GERD incidence, the
difference was not statistically significant (p= 0.594). There was no statistically
significant difference between the patients with and without GERD in terms of
age, gender, presence of residual renal function, daily mean PD fluid amount,
daily mean ultrafiltration amount.
Conclusion: The incidence of GERD in patients with peritoneal dialysis was
31.4%, and the effect of APD and SAPD modalities on GERD frequency found
similar.
Automated peritoneal dialysis Chronic kidney disease Continuous ambulatory peritoneal dialysis Gastroesophageal reflux disease
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hemşirelik |
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 14 Sayı: 3 |
Nefroloji Hemşireliği Dergisi/ Journal of Nephrology Nursing Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.