2. Dünya Savaşına kadar savaşlar ile silahlı çatışmaları yasaklayarak sona erdirme fikri geçerliliğini korumuş, 2. Dünya Savaşından sonra bu fikir terk edilmiştir. Günümüzde savaşlar ile silahlı çatışmaların var olduğu fikri baskın hale gelmiştir. Savaşların ve silahlı çatışmaların varlığını kabul eden ülkeler, uluslararası örgütler ve uluslararası kişilerin meydana getirmiş olduğu anlaşmalar silahlı çatışmaları kurallara bağlamayı tercih etmişlerdir. Bu kapsamda ihdas edilen Birleşmiş Milletler Antlaşması, silahlı çatışma kurallarından belki de en önemli ve hayati olan kuvvet kullanmaya ilişkin düzenlemeler getirmiştir. Devletlerin, başka devlet ya da devletlere karşı kullandığı güç olarak ifade edilebilecek kuvvet kullanma kavramı, günümüzde Birleşmiş Milletler Antlaşması başta olmak üzere çok sayıda uluslararası anlaşma tarafından yasaklanmıştır. Kuvvet kullanma yasağının tek istisnası ise meşru müdafaadır. Her ne kadar Caroline Olayına kadar devletler tarafından birbirlerine karşı self preservation’a başvurulmuş olsa da esasen meşru müdafaa hakkının doğal bir hak olması sebebiyle varlığını Birleşmiş Milletler Antlaşmasından öncesinde de sürdürmekteydi. Birleşmiş Milletler Antlaşmasından önce de varlığını sürdüren doğal bir hak olan meşru müdafaa hakkı, Caroline Kararı ile sistematik bir hal kazanmış ve uluslararası örf adet hukuku yani jus cogens olarak kabul görmüştür. Jus cogens kuralı haline gelen ve sair antlaşmalara konu olan meşru müdafaanın koşullarının gerçekleşmesi halinde kuvvet kullanma yasağı ortadan kalkarak kuvvet kullanma hukuka uygun bir hal almaktadır. Anlaşılacağa üzere meşru müdafaa kuvvet kullanmanın meşruluğunu teşkil etmektedir. Meşru müdafaanın bu denli önemli olması sebebiyle meşru müdafaanın üzerinde durularak koşulları üzerine değerlendirme yapmak gerekmektedir. Araştırmanın amacı, kuvvet kullanmanın yasal dayanağını teşkil eden meşru müdafaa müessesinin, kapsam ve sınırlarını belirleyerek meşru müdafaanın icra edilebilmesi için hangi şartların gerçekleşmesi gerektiği üzerinde durulmasıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 13 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 17 Sayı: 1 |