Aile; tarihin ilk zamanlarından günümüze, farklı medeniyetlerde ve kültürlerde toplumun temeli olarak görülen bir müessesedir. Toplumlar, devletleri inşa eder, devletler de ancak iyi işleyen bir hukuk sistemi ile varlık kazanır. İyi işleyen hukuk sistemleri ise, adâlete erişimi kolaylaştıran yapıları ile temâyüz eder. Geleneksel hukuktan modern hukuka uzanan gelişim sürecinde, her sistem, hukuk kişilerinin taraf olduğu uyuşmazlıkları çözmek için klasik ve alternatif yöntemler geliştirmiştir. Aile kurumunun ilgilisi olan tarafların, aralarındaki uyuşmazlığı, alanında uzman tarafsız bir üçüncü kişinin yönetiminde farklı müzâkere yöntemlerinden yararlanmak sûretiyle çözüme kavuşturmak üzere gizlilik, gönüllülük ve menfaât dengesi esasları çerçevesinde yürütülen bir yol olan aile arabuluculuğu da hukuk alanında yüzlerce yıldır kullanılagelen bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Aile arabuluculuğu; hâlihazırda Türk Hukuku’nda, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile belirlenen sınırlı bir çerçevede ve ihtiyârî arabuluculuk şeklinde uygulanmaktadır. Bu çalışmada, Türk Aile Hukuku’nda arabuluculuğa elverişlilik hususu; “nişanlanmayı ilgilendiren uyuşmazlıklar”, “evlilik birliğini ilgilendiren uyuşmazlıklar”, “boşanmayı ilgilendiren uyuşmazlıklar” ve “aile içi şiddet iddiası içeren uyuşmazlıklar” olmak üzere dört ana başlıkta ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
Aile Arabuluculuk Aile Arabuluculuğu 6325 sayılı Kanun Arabuluculuğa Elverişlilik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mikro İktisat (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 13 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | |
Gönderilme Tarihi | 3 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 21 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 17 Sayı: 1 |