Ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanmasında ve sağlıklı bir toplum inşa edilmesinde başlıca ölçüt, beşeri sermaye üretiminde önemli rol oynayan ve toplumsal yapıyı şekillendiren eğitim sistemi ve çıktılarıdır. Bu noktada, eğitim-istihdam çizgisinde kendine bir yer edinmeye çalışan gençliğimizi bekleyen birtakım riskler ve ulusal politika müdahalesi gerektiren bazı kilit noktalar bulunmaktadır. Dolayısıyla bu çalışma, eğitim ve işgücü göstergelerini incelemek suretiyle risk altındaki gençliğin büyüklüğü ile bu kilit noktaları ortaya koymayı ve çıkmaza sürüklenen gençliğe yönelik ivedi politika ihtiyacına işaret etmeyi amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında, eğitim sistemimizin gençleri erişim ve kalite sorunları ile yüzleşmek durumunda bıraktığı vurgulanmış, ülkemizde hem eğitim hem de istihdam dışında kalan önemli bir gençlik kitlesi olduğu ve her iki bakımdan aktif sayılmayacak bu gençliğin ekonomiye kazandırılması ve toplumsal hayata aktif bireyler olarak katılmaları için ihtiyaç duydukları niteliklerle donatılmaları gerektiği ortaya konmuştur. Bu kapsamda, beşeri sermaye kayıplarını da engellemek adına, bir yandan umutsuz genç nesillerin oluşumunu engellemek amacıyla eğitim sistemine ve diğer yandan da dezavantajlı durumdaki genç kesimi kazanmaya odaklanmak suretiyle iki yönde politika ihtiyacı bulunmaktadır
The primary factor to ensure economic and social development and also to build a healthy society is the education system which plays a significant role in human capital formation and shapes the social structure and its outputs. In this context, there are some risks threatening the youth that is trying to position itself on the education-employment line and some critical areas in need of national policy intervention as well. Hence, by analyzing indicators on education and labor force, this study aims to reveal the amount of youth under risk and to identify these critical areas, while targeting to highlight the urgent need for policy development focusing on youth in dead end. Within the study, it is emphasized that the education system causes youth to face with the problems of access and quality, and that there is a significant amount of youth not in education and employment, while underlining the necessity of bringing especially this inactive youth in economy in addition to equipping with required qualifications for their active participation in social life. Thus, in order to hinder human capital loss additionally, there is policy need in two directions, as focusing on the education system to prevent new hopeless generations on the one hand, and on the inclusion of the disadvantaged youth on the other
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Nisan 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Sayı: 1 |